Hissizlikten ve yaşama yabancılıktan
yakınıyordum, artık hissediyorum ama bu
beni daha da kötü etti. Sana içimde birbi[1]rinin kopyası iki usta, sıkıcı bir dinginlikte
pingpong oynuyor, derdim ama biri topu
kaçırdı. Sabit terazimin dengesi şaştı ve
nutkum tutuldu. Manzarası ve asfaltı de[1]ğişmeyen yolum çetrefilli patikalara ayrıl[1]dı, nereden ilerlersem o da ihtimal üstüne
ihtimaller doğuracak ve ben küçülerek
cismimi dahi kaybedeceğim gibi hissedi[1]yorum. Bana şimdiye kadar donuk ritmini
sunan hayat şimdi ağır küfürlü melodilerle
kapımı çalıyor. Derin bir çatlak almış gibi
kırılıyor, ayrılıyor, dağılıyor, parçalanıyor
ve ufalanıyorum. Kaos, bedenimde çökü-
şün acıdan kudurtan partisini veriyor. Yani
havlu attım, cartayı çektim, yan yattım. Bu
dünyaya daha fazla katlanamıyorum. Bence artık yaşamanın modası geçti…