Fiziğin Tao'su

Fritjof Capra

Fiziğin Tao'su Posts

You can find Fiziğin Tao'su books, Fiziğin Tao'su quotes and quotes, Fiziğin Tao'su authors, Fiziğin Tao'su reviews and reviews on 1000Kitap.
«Ne kadar mucizevî, ne kadar mistik! Odun taşıyorum, su getiriyorum» Zen'in doruk noktasını, günlük hayatın doğallığını ve spontaneliğini yaşamak oluşturmaktadır. Po-Chang'a, Zen'i tanımlama görevi verildiğinde: «Aç olduğunda yemeğin, yorgun olduğunda uykun» demiştir. Bu basit ve açık gibi görünmesine rağmen (ki Zen'de bu tür durumlara sıkça rastlarız), aslında çok zor ve gizemli bir açıklamadır. Orijinal yapımızın doğallığını yeniden elde edebilmemiz için, çok uzun ve yorucu bir eğitimden geçmemiz ve bunda da büyük bir spiritüel başarı sağlamamız gerekir. Çok ünlü bir Zen açıklaması bu konuda şunu der: «Zen'e başlamadan önce, dağlar dağ ve ırmaklar da ırmaktır. Zen'i uygularken dağlar artık dağ ve ırmaklar da ırmak olmaktan çıkarlar. Ancak insan bir kez aydınlandı mı, dağlar yine dağ ve ırmaklar da yine ırmak olacaktır.» Zen öğretisinin, günlük doğallığı ve spontaneliği bu denli önemsemesi hiç kuşkusuz Taoist öğelere işaret etmektedir. Ancak bu vurgulamanın temeli kesinlikle Buddhist karakterlidir ve bizim doğal yaradılışımızın mükemmelliğine olan inancın bir ifadesidir. Yani aydınlanma sürecinin gerçekleşmesi aslında yaratıldığımız andaki durumumuza geri dönmekten başka bir şey değildir. Zen öğretmeni Po-Chang, Buddha doğasının nasıl bulunabileceği ile ilgili bir soruya: «Bu aslında bir öküzün üstünde oturup da, o öküzü aramaya benzer» şeklinde cevap vermiştir.
Çin aklı, soyut mantıksal düşüncelerden çok, Batı'da rastlayamadığımız ilginç bir anlaşma ve konuşma dili geliştirmiştir. Çin dilinde kullanılan kelimelerin bir çoğu hem fiil, hem sıfat ve hem de isim olarak kullanılabilmektedir. Bu da Batı'da gelişen dil anlayışından ve dil sisteminden çok farklı bir özelliği yansıtmaktadır. Yani Çin dili, gramer kurallarından çok, cümlenin sezgisel içeriğine göre değer kazanmaktadır.
Reklam
Modern fizikçiler, dünyayı akılcı aklın çok gelişmiş bir uzmanlaşması sonucu tecrübe etmektedirler. Mistiktiler ise, sezgisel aklın çok gelişmiş olduğu bir uzmanlaşma aracılığı ile hareket etmektedirler. .
Sayfa 514 - Arıtan YayıneviKitabı okudu
Fizikçi, kendinin ve bilincinin söz konusu birliğin vazgeçilmez bir parçası olduğunu kavramaya başlamaktadır. Böylece mistikçi ve fizikçi aynı sonuçta birleşmektedirler. Biri içsel âlemden, diğeri ise dışsal dünyadan yola çıkarak aynı noktaya gelmektedirler. .
Sayfa 512 - Arıtan YayıneviKitabı okudu
"Bilinçliliği evreni kapsamakta olan bir insan için evren, kendi «bedeni» olur, bu arada fiziksel bedeni de, «evrensel aklın» belirişişekline dönüşür. Kendi içsel görüntüsü en yüce gerçekliğin bir ifadesi olur, kendi sözü de sonsuz gerçeğin ve kuvvetin bir yansımasıhaline gelir." Lama Govinda
Sayfa 512 - Arıtan YayıneviKitabı okudu
* Bilen söylemez, Söyleyen bilmez Lao Tzu
Sayfa 507 - Arıtan YayıneviKitabı okudu
Reklam
170 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.