Ömer Seyfettin'in bilinen hikayelerinden biri olan forsa bir denizcinin eser düşmesi ve uzun yıllar boyunca esir olarak yaşadıktan sonra kurtulmasını anlatan sürükleyici bir hikayedir.
İhtiyar, kafasını kaldırdı, göğsünü kabarttı, daha bir gençleşmiş gibiydi. Bayrağı işaret ederek:
– Şehit olursam bunu üzerime örtün! Vatan al bayrağın dalgalandığı yer değil midir?
Kitabı oldukça beğendim. Özellikle Forsa öyküsünde gözyaşlarıma hakim olamadım. Kitaptaki öykülerde çoğunluk ile milliyetçilik ruhu vardı o yüzden Ömer Seyfettin'in bu kitabıyla özellikle yeni tanışmak içimde bir hüzün oluşturdu. Kalemi kuvvetli olan bu yazarın her kitabı çocuklar için olmasa da bu kitabı ilkokuldan itibaren okumalı çocuklar. Hikayeleri oldukça etkileyici. Bir noktada özellikle günümüzü de gördüm. Milli hassasiyetlerimizi tatlı bir şarkıyla yumuşatıyorlar hala...
Kara Memiş, o vakit birden bire gençleşmiş bir kaplan gibi doğruldu. Duramıyordu. Kalkan, kılıç istedi. Sonra geminin kıçında sallanan sancağı göstererek: şehit olursam onu üzerime örtün! Vatan al bayrağın dalgalandığı yer değil midir? dedi.
Allah'a çok şükrediyordu, çünkü artık bacaklarından mıhlı değildi. Abdest alabiliyor, tam kıblenin karşısına geçiyor, unutmadığı ayetlerle namaz kılıyor, dua edebiliyordu.