Teknik Araçlarla Yeniden - Üretim ( Çoğaltma ) Çağında Sanat Eseri

Fotoğrafın Kısa Tarihi

Walter Benjamin

Featured Fotoğrafın Kısa Tarihi Posts

You can find Featured Fotoğrafın Kısa Tarihi books, featured Fotoğrafın Kısa Tarihi quotes and quotes, featured Fotoğrafın Kısa Tarihi authors, featured Fotoğrafın Kısa Tarihi reviews and reviews on 1000Kitap.
Fotoğrafta yakalanan an
Eğer bu resme yeterince uzun bir süre bakmak mümkün olursa, hemen fark edeceğimiz şey zıtlıkların ne kadar keskin bir biçimde var olduğudur.Demek ki en kusursuz tekniği uyguladığımızda, fotoğrafın yağlıboyayla çizilmiş bir resimde artık yakalamamızın asla söz konusu olmadığı büyülü bir değer kattığı sonucuna varabiliyoruz.
1927'de, büyük bir filmin kendi mali­yetini çıkarabilmesi için 9 milyon kişi tarafından izlenmesi gerektiği hesaplanmış­tı.
Reklam
Söz konusu süreçlerin en güçlü vasıtası, sinemadır. Si­nemanın toplumsal anlamıysa, özellikle de en pozitif biçimiyle, onun -kültürel mirasın geleneksel değerinin silinmesini temsil eden- yıkıcı, arındırıcı yönünü dikka­te almadan kavranamaz. Bu olgunun en belirgin halini büyük tarihsel filmlerde -ve giderek daha yeni şekiliere bürünen hallerinde- görebiliriz. Abel Gance 1927' de coşkulu bir vurguyla şöyle haykırmıştı: Shakespeare, Rembrandt, Beethoven sinemaya geçe­cekler ... bütün efsaneler, bütün mitolojilerle mitler, bütün din kurucuları ve bizatihi dinler ... sinemada görünen ye­niden dirilişlerini bekliyorlar -kahramanlar çoktan kapı­nın önüne yığıldı.'
Dadacılar, eserlerinin satış değerine çok az önem veri­yorlar, fakat bunun karşısında, eserleri vasıtasıyla belli meseleler üzerine kafa yarmanın sağlayacağı faydalara çok daha fazla önem atfediyorlardı.
Gerçekliğin kitlelere, kitlelerin de gerçekliğe uydurulması, düşün­me açısından olduğu kadar algılama açısından da sınır­sız boyutlu bir süreçtir.
Sinema, etrafımızdaki şeylerin yakın çekimlerini yaparak, bilinen nesnelerin gizli detaylarına odaklanarak ve kameranın dahice yol göstericiliğiyle sıradan ortarnları ele alarak bir yandan hayatlarırnızı yönlendiren mecburiyetlere ilişkin kavrayışırnızı genişletmiş, öbür yandan önümüze muazzam büyüklükte ve daha önce beklenmedik bir eylem alanı sermiştir. Büyük kentlerdeki meyhanelerimiz ve sokaklarımız, bürolarımız ve mobilyalı odalarımız, demiryolu istasyonlarımız ve fabrikalarımız -bunların hepsi bizi umutsuzca kendi içlerine hapsetmiş gibiydi. Sonra sinema ortaya çıktı ve bu zindan-dünyayı, saniyenin onda biri uzunluğundaki dinamitlerle paramparça etti; öyle ki şimdi bizler, dünyanın her köşesine saçılmış olan bu enkazlar ve yıkıntılar arasında sakince ve macera duygumuzu köreltmeden dolaşıp duruyoruz
Reklam
45 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.