Acılar içinde kıvranırken aşkından ve devrimden asla vazgeçmeyen, ele avucu sığmaz müthiş kadının hayat çizgisi ve ilginç resim serüveni…
Ölümünden sonra popüler kültür ikonuna dönüştürülen Meksikalı ressam Frida’nın acılarla örülmüş yaşamı bitmeyen bir direncin, yenilmeyen bir iradenin öyküsüdür.
"Ben bir devrimle doğdum. Duyduk duymadık demeyin. Gün ışığını görünceye dek isyanın coşkusuyla dolup böyle bir ateşin ortasında doğdum ben. Ben bir devrimin kızıyım, buna hiç şüphe yok, bir de atalarımın taptığı ihtiyar ateş tanrısının. 1910’da doğdum. Mevsim yazdı. Kısa zaman sonra büyük isyancı Emiliano Zapata, Güney’i ayaklandıracaktı. Evet, ben bu şansa sahip oldum işte…”