Füsûsü'l-Hikem

Muhyiddin İbn Arabi

Füsûsü'l-Hikem Posts

You can find Füsûsü'l-Hikem books, Füsûsü'l-Hikem quotes and quotes, Füsûsü'l-Hikem authors, Füsûsü'l-Hikem reviews and reviews on 1000Kitap.
Hadiste buyrulmuştur ki: “Hak, kendisine dua eden kulunun sesi hoşuna gidince ondan yüz çevirdiği için değil, ancak kulunu sevdiği için kabulü geciktirir ki, tâ ki kul duasını tekrar etsin”.
Nasıl ki Allah’ın her şeye yaratılışının hakkını vermiş olduğunu muhakkak bildin. Eğer Allah, sana bu hususî istidadı vermemişse demek ki o senin hakkın değildir. Şayet senin hakkın olsaydı –“Her şeye hakkını verdi diye “[Tâhâ, 50]- haber veren Hak elbette onu da sana verirdi.
Reklam
Bilmelisin ki kalp, yani Allah ariflerinin kalbi, Allah’ın rahmeti cümlesindendir. Hattâ ondan daha geniştir. Çünkü kalb, Yüce ve Kutlu Allah’ı içine sığdırır. Halbuki Hakk’ın rahmeti Hakk’ı çevreliyemez.
Çünkü mümkün varlıkların harhalde birer sureti vardır ve hallerindeki değişikliklerden dolayı da suretleri çeşitlidir. Şu halde hallerin değişik olması yüzünden Hakk’ın tecellisi türlü türlü olur. Neticede Hakk’ın kuldaki eseri kulun haline göre değişir. Halbuki kula hayrı kendi nefsinden başka kimse vermedi. Hayrın zıddını [Şerri] da nefsinden başkası getirmedi. Demek ki o, nimeti de azabı da kendi nefsinden bulur. O, ancak kendi nefsini kötülesin ve kendi nefsini övsün. Şu halde Hakk’ın onları bilmesinde kendisi için yeter delil vardır. Çünkü ilim, malûma tâbidir.
...o kâfirler, nefislerinin kulu olduktan sonra kendi nefislerini Rab’leri gibi görürler; onlar hem kul, hem de Rab olurlar, bir şey de doğuramazlar, yani bir netice vermez ve bir şey de izhar edemezler. Ancak “fâcir” yani örtülmüş olan şeyi açıklayan ve “keffar” yani açık olan şeyi açıldıktan sonra örten kimselerdendirler.
Hz. Muhammed
Nefsini bilen muhakkak Rabbini de bildi.
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.