Fususu'l-Hikem ve Mesnevide Peygamberlerin Öyküleri C-I

Dilaver Gürer

Fususu'l-Hikem ve Mesnevide Peygamberlerin Öyküleri C-I Sözleri ve Alıntıları

Fususu'l-Hikem ve Mesnevide Peygamberlerin Öyküleri C-I sözleri ve alıntılarını, Fususu'l-Hikem ve Mesnevide Peygamberlerin Öyküleri C-I kitap alıntılarını, Fususu'l-Hikem ve Mesnevide Peygamberlerin Öyküleri C-I en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hz. Adem'in suçunun ehemmiyetsizliği ve tevbesi.
Aslında Âdemin suçu ehemmiyetsiz, iğreti idi. Onun kusuru karnına, şehvetine düşkünlüktendi. İblîs'in suçu ise ululanmaktan, mevki sâhibi olmak yüzündendi. Bundan dolayı Âdem tezce bağışlanma diledi, kısa bir müddet zarfında hemen tevbe etti. Oysa o lanetlenmiş, kibri yüzünden tevbeye bile tenezzül etmedi. Çünkü onun suçu mayasında vardı; kadri
Sayfa 153 - insan yayınlarıKitabı okudu
Ey birâder! Sen ancak düşünceden ibâretsin. Geri kalanın kemik ve lif. Eğer düşüncen gül ise, Gülşen içindesin; Ve eğer diken ise, sen külhanın odunusun. Avni Konuk, Fusûsu'l-hikem Şerhi, IV/254.
Sayfa 225 - İnsan yayınlarıKitabı okudu
Reklam
İBN ARABÎ - MEVLÂNÂ ETKİLEŞMESİ
….. kısa da olsa İbn Arabî ile Mevlânâ arasındaki etkileşimden de bahsetmek …….. …… bu iki sûfinin birbirleri ile yüzyüze görüştüklerine dâir kaynaklarda bir kayda rastlanmamaktadır. Bunun bir sebebinin iki sûfi atasındaki yaş farkı olduğunu söyleyebiliriz. Bunun yanında, kaynaklar ikisinin Konya'da ve Şam'da karşılaşmış olmaları hususunda
Sayfa 45 - İnsan YayınlarıKitabı okudu
Ey firavun! Kalk, ne yapacaksan yap.... Biz her sesten, her gulyabâniden korkacak kimseler değiliz. İstersen hırkamızı yırt, dikecek var. Olmasa bile çıplak kalmamız daha yeğ. .... Ey ilhâmdan habersiz ahmak firavun! Bedenden soyunmaktan, mizaçtan arınmaktan Daha güzel şey mi vardır?!... Mesnevî, III/122a 1733-1746 - ( III/207-208)
Sayfa 242 - İnsan yayınlarıKitabı okudu
.... bir kimsenin kalbinde, hangi şeyin muhabbet ve saltanatı var ise, o kişi onun kuludur. Avni Konuk, Fusûsu'l-hikem Şerhi, IV/114.
Sayfa 223 - İnsan yayınlarıKitabı okudu
Önsöz
Şüphesiz ki, İbn Arabî ve Mevlânâ tasavvuf tarihinin iki mümtaz sîmâsıdır. Her ikisi de 7h/13m. yüzyılda yaşamış ve biri (İbn Arabî) Şam'da, diğeri (Mevlânâ) ise Konya'da vefat etmiştir. İbn Arabî tasavvufî düşünce boyutunda bir timsâl iken, Mevlânâ ilâhî aşkı yaşama ve terennüm etmede bir zirve olarak kabul edilir. Bu iki büyük sûfînin bırakmış
Sayfa 11 - insan yayınlarıKitabı okudu
Reklam
12 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.