Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hz. Ali'nin Hilafet Hakkı Meselesi

Gadir-i Hum Olayı

Adnan Demircan

Gadir-i Hum Olayı Sözleri ve Alıntıları

Gadir-i Hum Olayı sözleri ve alıntılarını, Gadir-i Hum Olayı kitap alıntılarını, Gadir-i Hum Olayı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Her konuda Hz. Peygamber'e itaat eden Sahâbeye böyle bir suçlamada bulunmak haksızlıktır. Kaldı ki, nakledilen bazı rivayetler Hz. Peygamber'in vefatından önce hiç kimseyi yerine halife olarak tayin etmediğini göstermektedir.
Hz. Ali'nin ve diğer imamların liderliğini kabul etmek Allah'ı ve Resûlü'nü bilmenin, tanımanın bir parçası olarak kabul edilmiştir. Şii literatürde, buna mesnet oluşturan birçok rivayet mevcuttur.
Reklam
Sebep ne olursa olsun Hz. Ali’nin, Hz. Ebu Bekr’in halife seçilmesine muhalefet etmesi, hiçbir zaman İslam Devletinin güvenliğini sarsacak yıkıcı bir eyleme dönüşmemiş, sadece düşünce bağlamında bir muhalefet olarak kalmıştır.
Hz. Ali'nin, Hz. Ebû Bekr'in halifeliğe getirilmesinden sonra da muhalefetini kısa bir süre daha sürdürmesi, herhalde halifenin Haşimiğullarına danışarak seçilme isteğinin karşılanmamasından kaynaklanan kırgınlığın bir neticesidir.
Şia'ya göre Hz. Peygamber şöyle demiştir: "Allah mevlânız, Ali ise imamınızdır. İmamet, ondan sonra kıyamete kadar onun soyundan devam edecektir."
Sünniler arasında, Hz. Ali ve ehl-i beyt sevgisi önemli olmakla birlikte, Hz. Peygamber'in, Hz. Ali'nin imameti konusunda herhangi bir beyanda bulunmadığı hususunda genel bir kabul vardır.
Reklam
Hz. Ali, kendisini hilâfete layık bir aday olarak görmekle beraber, Sünnî kaynaklara göre ne ilk halife seçiminde, ne de başka bir yerde Hz. Peygamber'in Gadîr-i Hum'da onu halefi tayin ettiğine dair bir delil ileri sürmemiştir. Hz. Ali'nin hilâfet hakkıyla ilgili bazı konuşmalarını da ihtiva eden Nehcü'l-Belâğa adlı eserde Gadîr olayını bahis konusu bile etmemektedir.
Sayfa 95 - Beyan YayınlarıKitabı okudu
Şiilere göre Gadir Hum denilen yerde Hz. Muhammed şöyle seslendi: "Ben kimin mevlasıysam Ali'de onun mevlasıdır. Allah'ım ona dost olana dost, düşman olana düşman ol. Ona yardım edene yardım et, onu yardımsız bırakanı yardımsız bırak!"
Gadîr gününü bayram olarak kutlama âdeti, IV. (X.) yüzyılda Büveyhîler döneminde ortaya çıktı. İlk defa Mu'izzüddevle döneminde 352'de (963) görülmeye başlanan kutlamalarda, dönemin bayram günlerine özgü şenlikler, çarşıların gece de hizmet vermesi, yeni elbiseler giyilmesi, emirlerin kapılarında ateş yakılması ve benzeri etkinlikler yapılırdı.
Sayfa 47 - Beyan YayınlarıKitabı okudu
Güya Hz. Ömer Hz. Ali'nin hilafetini kutlamış, fakat daha üç ay bile geçmeden Hz. Ebubekir'in seçilmesinde en faal rolü oynamıştır. Bu çelişki, adaletli yönetimiyle hakkın sembolü olan bir halifeden değil, vasat bir Müslümandan bile beklenemez.
Reklam
Gerçekten Hz. Peygamber. Şia'nın söylediğini iddia ettikleri sözleri Ashab'ına söylemiş olsaydı, onların Hz. Ali'yi hilâfete getirmemeleri için bir sebep olmazdı. Sahâbenin Hz. Ali'ye haksızlık yaptıkları veya onun hakkı olan hilâfeti vermedikleri hususu ile ilgili iddialar, gerçeklere uymamaktadır.
Şia' ya göre Hz. Peygamber, vefatından önce bazı açık ve kapalı işaretlerle Hz. Ali'nin hilâfetini Müslümanlara bildirmiş; ancak Resûlullah'ın (s) vefatından sonra Müslümanlar Hz. Ali'ye haksızlık ederek hilâfeti Hz. Ebu Bekr'e vermişlerdir.
Hz. Peygamber, Hz. Ali'yi halefi olarak tayin etseydi Sahabîler neden Hâşimoğullarından daha zayıf bir kabileden olan Hz. Ebû Bekr'i halife seçeceklerdi?
Eğer Kur'ân-ı Kerim ile Hz. Ali'nin hilafeti arasında bağlar kurulacaksa bu, ancak Kur'ân'ın batınî yorumlarıyla mümkün olur. Böyle bir yorumla Allah'ın indirdiği kitaba tamamen muhalif bir sonuca da ulaşılabilir.
Mezhep taassubunun doğurduğu tahammülsüzlük, her dönemde Müslümanların cahilleri arasında ciddi sorunların ve kavgaların meydana gelmesine sebep olmaktadır.
35 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.