Gagauzlar savaşlara, işgallere, felaketlere direnmiş, kimlikleriyle ve dilleri ile varlıklarını koruyabilmiş müstesna bir topluluk, büyük Türk milletinin ayrılmaz bir parçasıydı. Çünkü içinde bulundukları Ortodoks-Slav dünyasının ortasında Türkçelerini, kültürlerini asırlarca muhafız edebilmişlerdir. Bir kez daha Türk olmanın, biyolojik değerlerin ötesinde özelliklere sahip olmak demek olduğunu, daha açık bir ifadeyle Türklüğün kültürel gücünü ortaya koymuşlardır.
Tüm mekânsal ve zamansal ayrılıklara karşın Türklerin millet haline gelmesinin harcı, “kültür“ dür. Binlerce yıla ve kilometrekareye yayılmış, varlığını her coğrafyada, her koşulda devam ettirebilmiş Türkleri, millet yapan ana öğe “Türk kültürü “dür
1800’lü yıllarda ilk kez Bulgaristan’ın kuzey doğusunda varlıkları keşfedilen Gagauzların, büyük bir çoğunluğu bugün Moldova Cumhuriyeti’ndeki Gagauz yerinde yaşamaya devam etmektedirler.