Bizler davayı Ağrı dağı'nın zirvesine çıkaracaktık. Yola koyulduk, bir zahmet ve emekle, acılar çekerek dağıtırmandık. Zirveye vardığımızda sevincimiz sonsuzdu ama küçük bir noksanımız olduğunu fark ettik: davayı dağın eteklerinde unutmuştuk. Meğer biz davayı değil, kendimizi zirveye çıkartmışız.