Tara kapanan kapıya bir an baktı, sonra, “Bize ne oldu?” diye yineledi. “Çok basit, Şasa. Ben
büyüdüm ve yaşamıma doldurduğun değersiz şeylerden bıktım.”
Adam ona arabasından
zevkle bakıyordu. Beli çok ince olduğu için kalçalarının yuvarlaklığı’ daha da belli oluyordu.
Göğüsleri küçüktü, ama kalçaları genişti.
Heidi, “Yemeğe kalacaksınız değil mi, Meneer?” diye sordu.
Sizi rahatsız etmek istemem.
Ne münasebet. İri göğüslü, geniş kalçalı, hoş bir kadındı. Kalın sarı örgüleri beline kadar
iniyordu.
Uzun süre sonra gözyaşlarını sildi. “Seninle çok iyi anlaşacağız. Kafalarımız aynı çalışıyor.”
Şasa, “Vücutlarımız da fena çalışmıyor,” deyince Kitty yüzünden oksijen maskesini çıkardı ve
dudaklarını ona uzattı.
Şasa onun yüzünü duvardaki aynadan görebiliyordu, ama kızın bundan haberi yoktu. “Kahretsin…
Seni bırakamam. Ne olursa olsun seni de yanımda Sperrgebiet’e götüreceğim.” Aynada onun
kendinden emin bir tavırla gülümsediğini gördü. Yanılmamıştı. Kitty Godolphin bu oyunda seksten
yararlanmayı uygun bulmuştu.