Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gece Oturumları

Ken Macleod

Gece Oturumları Gönderileri

Gece Oturumları kitaplarını, Gece Oturumları sözleri ve alıntılarını, Gece Oturumları yazarlarını, Gece Oturumları yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Gören, evet,” dedi Mackay. “Ama yasalar bakmıyor işte.
Herkesin arzularını senin kadar kolay bastırması gerektiği fikrindesin.
Sayfa 36 - Aylak Kitap
Reklam
Makinelerin ruhları bulunduğu iddiasında değilim elbette ama rasyonel zihinleri olduğu kesin.
Sayfa 22 - Aylak Kitap
“Gökler Efendimizindir ama O, Dünya’yı insanoğluna vermiştir.“ gökleri kurcalamakla iyi etmediğimizden endişeleniyorum.
Sayfa 19 - Aylak Kitap
“O ışınların da yıldız ve gezegen imgeleri oluşturacağı tutuyor, öyle mi?” “Hayır, hayır. Tanrı onları öyle tasarlamıştır. Bizi kandırmak için değil, elbette değil… Bize gücünü, sonsuz yaratıcılığını göstermek için. Tanrı bize gökte ışıklar yaptığını söylemiştir. Tanrı’nın bize haklarında hiçbir şey söylemediği yıldız ve güneşleri varsayma küstahlığı tamamen bizim sorumluluğumuzdadır.” “Yani evrenin tümü, güneş sisteminin dışı sadece bir çeşit ışık gösterisinden ibaret, öyle mi?” “Eldeki kanıtlar şimdilik bunu gösteriyor,” dedi Campbell. “Ayrıca kanıt lafı geçmişken size şunu hatırlatayım: bu sözde galaksiler sahiden milyarlarca yaşındaki kütleler olsalardı kütle çekimsel açıdan var olamaz, çok uzun zaman önce dağılırlardı. Astronomların buna getirdiği tek açıklamaysa göremedikleri ve asla bulup tanımlayamadıkları ama gencecik evreni işaret eden kanıtları yok saymak ve hepsini kendi varsayımları temelinde açıklamak için ihtiyaç duydukları karanlık maddedir.” Kadın gözlerini ovuşturdu. “Kâbus görüyorum sanki… İnandıklarını anlatma artık. Bilmek istemiyorum.”
Kadın şaşkınca gülümseyerek baktı. “Ayrıca tüy şeklinde, deri şeklinde, ayak izi şeklinde taşlar mı var yani?” “Dediğiniz gibi; taş hepsi.” “Tanrı onları imanımızı sınamak için mi bıraktı diyorsun?” “Yo, hayır! Öyle bir şey diyemeyiz. İnsanlar bu taşların kalıntı olduklarına inanmaya başlamadan önce yaratılmış taş biçimleri olduklarına inanıyorlardı. İmanlarını hiçbir şekilde sarsmıyordu bu durum.” Kadın dehşete kapılmışçasına elini alnında şaklattı. “Peki, milyonlarca ışık yılı mesafedeki yıldızları nasıl açıklıyorsun?” “Milyonlarca ışık yılı mesafede bulunduklarını nasıl bilebiliyorsunuz?”
Reklam
"Teşekkürler.” “Rica ederim,” dedi robot. Yanında oturan orta yaşlı hanım ise kahvaltısını, “Sütlü, iki şekerli,” dışında herhangi bir şey demeden aldı. Robot uzaklaşırken, “Lütfen veya teşekkürler gibi şeyler söylemenize gerek yok,” dedi kadın. “Para otomatlarından daha akıllı değil bu robotlar.” Campbell gofretini açarak kadına gülümsedi. “Otomatlara da teşekkür ediyorum ben.”
Birkaç dakika seyrettikten sonra parlak portakal rengi ışıklarıyla yanan bir göktaşı gördü. Ardından bir tane daha… Her görüşünde duyduğu ses kendi soluğuydu ama göktaşları öyle yakın gözüküyorlardı ki geçişlerinin uğultusunu duyduğunu sandı.
16 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.