Atatürk'ümün havası esiyordu biraz orada. Ondan sonra gelenler politika oyunları, tutkuları, kötülükleriyle kente yerleşseler bile, eski güzel günlerin izlerini büsbütün süpürüp silememişlerdi. Geniş, beyaz yollarda akşamları akan insanların arasındaki eşitlik, yakınlık elle dokunulur gibiydi. Ata'ya sığınmıştık biraz orada. Onun için mi gider gider Anıtkabir'i dolanırdık öyle; ona yaklaşmak, ondan umut almak, karanlık yüreğimize, taşının toprağının yanından fışkıracak bir kaynak aramak, buydu amacımız belki de...