Stefan Zweig yine yapmış yapacağını dedirten, bir solukta okuyacağınız kısa ama derin anlamlar içeren novella. Onlar nasıl ifadeler, onlar nasıl anlatımlar bir kez daha hayran kaldım. Muazzam bir aşk anlatımı vardı. Hiç yaşamamış olanda bile bir iç kıpırtısı uyandıracak cinsten bir aşk anlatımı... Bu kitaptaki bazı paragrafları alıp duvara asmak istiyorum, bunlar nasıl güzel sözlerdi böyle.
Konu olarak aslında bize pek uygun değil. Bizler yediği kaba pislemeyi tercih etmemeyi savunan bir toplumuz. Kimse evine aldığı yardımcısının eşiyle aşk yaşamasını aa nasıl da tatlı diye anlatamaz. Ve hiç kimse de müdürünün eşiyle aşk yaşamayı uygun göremez. Olamaz mı olabilir, ama etik mi hayır.
Zweig'in en güzel yanı da konusu ne olursa olsun kelimeleri öyle bir kullanıyor ki küfür etmiş olsa bile "o ne güzel söz bir daha söyle!" deriz. Buradan hareketle Zweig'in bu kitabının konusu bana göre tasvip edilecek bir konu değil ancak anlatımı mükemmel. Aşkı hissettirmesi, size dokunması çok çok iyi. Ben buna artık Zweig dokunuşu diyorum zira her kitabında konu ne olursa olsun bunu yapıyor.
Harika paragraflar, şiir gibi cümleler, aşkın heyecanlı bir hali kitapta var fakat bir yasak aşk anlatımı mevcudiyeti ve aşkın bedenen de yaşanmasını savunan bir anlatım 1 puan kirmama sebep oldu. 18 yaş üzerine tavsiye ederim ama öncesine gerek görmüyorum.
Keyifli okumalar! Bu kitabın bazı cümlelerini bir yere not edin, lazım olur :)