Geleceği Elinden Alınan Adam: Oğuz Atay

Sefa Kaplan

Geleceği Elinden Alınan Adam: Oğuz Atay Gönderileri

Geleceği Elinden Alınan Adam: Oğuz Atay kitaplarını, Geleceği Elinden Alınan Adam: Oğuz Atay sözleri ve alıntılarını, Geleceği Elinden Alınan Adam: Oğuz Atay yazarlarını, Geleceği Elinden Alınan Adam: Oğuz Atay yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Siz çocuk kalmış kocaman bir adamsınız efendimiz” demekle yetindi. -“Sadece ben değil Olric” diye cevap verdi cılız bir sesle, “Biz çocuk kalmış bir milletiz. Annelerimiz büyümemize asla müsade etmedi.”
“Ölüm, hayata buzlu bir camın gerisinden bakmak ve orada yaşanan sefillikleri gördüğü halde müdahale edememek gibi bir şeyse şayet; bu kadar şairin, ressamın, müzisyenin, romancının bir an evvel ölmek maksadıyla çırpınmasının anlamı neydi ki?”
Reklam
“Gidelim artık Olric, gidelim ve boyumuza değilse bile aklımıza yeni ölçüler ekleyelim. Belki böylece, kimin dost, kimin düşman olduğunu öğrenip bizi bekleyen yıllarımızı bu bilginin ışıltılı bir kenarına yaslanarak geçirebiliriz. Şayet yaşantılarımızla beslenecek fazla bir ömrümüz kalmamışsa, aziz varlığımızı insanlığa miras bırakıp öldükten sonra da sarsılmaz bir ısrarla başlarına belâ kesilelim Olric. Bizsiz yaşayacakları her günü, şimdiden ağızlarından ve burunlarından getirelim ki, şirazesini yitiren sevinçlerinden utansınlar bir miktar. Öfkelerimizi ve sevgilerimizi kendimizle beraber mezara götürüp kurda kuşa yem etmeyelim Olric. Beni kötü yetiştirdiler, annem de babam da bana gerekli eğitimi vermediler Olric. Bana yaşamasını öğretmediler. Daha doğrusu, bana her şeyin öğrenilerek yaşanacağını öğrettiler. Yaşanırken öğrenileceğini öğretmediler. Ben de kolayca rıza gösterdim bana bu öğretilen yanlışlara. Selim Işık gibi mi efendimiz? Selim Işık gibi Olric.”
Tutunamayanlar,611Kitabı yarım bıraktı
“Alice’in dünyasında kahramanlar bir konunun içinden çıkamayınca, hemen başka bir konuya geçerler. Biz de öyle yapalım Olric”
Herkes neye dikkat kesilmişse ötekine kör ve sağırdı. Sevin haklıydı, asıl sorun sevgide düğümleniyordu. Sevince, her şey birbirine karışıyor ve insan bir daha hayatın olağan koordinatlarına geri dönemiyordu. Sevgi ile derinlemesine bir bağlantı kuramayanlar ise buna benzer irili ufaklı meselelerin kıyısına konaklamadan yaşayıp gidiyordu işte…
Kırk iki yaşındaydı, “İnsan hiç kırk iki yaşında ölür mü” diyecek lüksleri yoktu… Yazdığı kitaplarda, oynadığı oyunlarda hayatın doğal bir uzantısı kabul edip sevimli bir kahraman haline getirdiği ölüm, şimdi birden çirkinleşmişti.
Reklam
87 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.