Geçmişin günahlarını silememenin yarattığı ızdırap, geçmişin bizi hep yenmesinden kaynaklanır. Gelgelelim, günü kurtarmak amacıyla yapılan gelecek vurgusu hayalperestlik olarak kalacaktır. Geleceğe taşınan, çocuksu bir telaşla yeniden başlamanın heyecanında sessizce ortaya çıkan, aynı şeyleri yaşayacak olmanın gizli yorgunluğudur. Nerede yanlış yapılacağı yolun daha başında bellidir ama yola çıkılmıştır bir kez. Dönmenin utancı, başka her şeyden kutsaldır ve ona tâbi olunur. Devam edilmesi, asla kurtarılamayacak geçmişi mutlaklaştırmaktan başka bir şeye yaramasa bile.