Bir Din Felsefesi Olarak Tasavvuf

Geleneğin Peşinde

Mahmud Erol Kılıç

Geleneğin Peşinde Sözleri ve Alıntıları

Geleneğin Peşinde sözleri ve alıntılarını, Geleneğin Peşinde kitap alıntılarını, Geleneğin Peşinde en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
....dinin dışında bir ahlak yoktur, mümin için olması gereken Allah'ın ahlakıyla ahlaklanmaktır. Şimdilerde ise ahlak da bir kenara atılıp, etik olarak sunulmaktadır. Özellikle “Radikal Müslümanlık” kisvesi altında İslam ahlakına aykırı olan pek çok davranış etik şemsiyesi altında kendine meşruiyet zemini bulabilmektedir. Hâlbuki söz konusu etik olduğunda, mafyanın da kendince bir etiği vardır ancak bunun İslam ahlakına uygun olmadığı gün gibi aşikârdır.
Maalesef birçok İslam ülkesinde din eğitimi okullarından mahdut sayıda bazı fetva kitaplarını papağan gibi ezberlemiş hoca tiplemeleri çıkmaktadır. Bu hususta Peygamber Efendımızın Mekke dönemi çok iyi tahlil edilmelidir. Efendimiz bugünün mollaları gibi birkaç kitap ve birkaç kanun maddesine dayanarak ınsanlar hakkında kestirmeden alelacele “kafir-münafık” fetvası vermemiştir. Maalesef günümüzün İslam dünyasında şişirilmiş bir hukuk eğitimi söz konusudur. Oysa dinde her şeyden önce gelen, asıl olan maneviyattır ve hukuk o maneviyatı korumak üzere ihdas edılmıştir ve daha sonra devreye girer.
Sayfa 147Kitabı okudu
Reklam
Ahlak “hulk” kelimesinden gelir; bir insanın tabiatı demektir. Allah'ın boyasıyla boyananlarda hâliyle Allah'ın ahlakı hâkim olur. Biz de ahlakı bu manasıyla biliriz. Dolayısıyla şu günlerde ahlak ya da etik adı altında tarif edilen şeyler insanların belli maksatlarla kendilerine göre kurguladıkları toplumsal bir etiktir ama İslam ahlakı değildir.
Bu maddi âlem ister istemez illetli (sebeplere bağlı), sınırlı, malul bir âlemdir. Dolayısı ile fani olana ancak o kadar değer vermelidir. Huve'l-Bâki'dir. Bâki'den geldik Bâki'yi özleriz.
İnsanda ilahi bir yön vardır ve insan onu unutmuştur. Zaten Hz. Mevlânâ, sazlıktan koparılan ney metaforu ile bu unutulmuş hakikati hatırlatmaya çalışır: “Sen bir zamanlar ilahi bir varlıktın. Bir zamanlar O'nunla baş başaydın ama oradan koparıldın. Seni Hz. Mevlânâ'nın bahsettiği vahdet sazlığından kopardılar ve ney hâline getirdiler. Onun için inim inim inliyorsun ve inlemen, sen aslını buluna kadar devam edecek.”
Gerçek manada insanın huzuru yeryüzünde ölmeden evvel onu bulmasıyla gerçekleşecek; ölünce zaten bulacak. Bu evrensel değişmez bir prensiptir. Modernist düşünceler bu hakikat hakkında bir şey söyleyemezler ve geleneğin önünde diz çökmeye mahkümdurlar.
Reklam
48 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.