Gelenekten Geleceğe

İlber Ortaylı

Gelenekten Geleceğe Posts

You can find Gelenekten Geleceğe books, Gelenekten Geleceğe quotes and quotes, Gelenekten Geleceğe authors, Gelenekten Geleceğe reviews and reviews on 1000Kitap.
20. yüzyıl başında ülkemize giren pozitivist düşüncenin izleyicileri bile sözde bilimin her alanda yol göstermesini istiyorlardı, ama bilimin her alanda öncü olabileceği bir toplumsal yapı var mıydı? Var olan yapı buna uygun değilse nasıl değiştirilmeliydi? Bunları düşünen yoktu.
Sayfa 141Kitabı okudu
Toplum tarihinin sorunları çok kere edebiyatçının kalemi sayesinde anlaşılır ki, bu eserlere "siyasal hikâye" denir. Nesnel olan bilimcinin tersine edebiyatçının öznelliği bize bazı doğruları gösterebilir. Olaya siyasal bilimci nesnel bir yöntemle el attığında siyasal kuram ve yasalar; ama edebiyatçı kendine özgü öznelliğiyle bakınca da, siyasal hikâyeler ortaya çıkıyor.
Sayfa 134Kitabı okudu
Reklam
Kilise aslında gerçek anlamda sofulardan, hep zühd-ü takvâ içinde yaşayanlardan çok, böyle Hıristiyanlık'a itiraz etmeyen, ama keyfine bakan kalabalığı yeğlemiştir. Çünkü fazla sormaz, sorgulamazlar; kilise de onların cıvıtacağı yortu öncesi şenlikleri artırır, iş biter. Eski Roma İmparatorları da kalabalığı zararsız tutmak için ekmek ve eğlenceyi artırarak işi sağlama bağlamışlardı.
Sayfa 121Kitabı okudu
Türkçe yüzyıllardır hızlı değişim geçiren dillerdendir. Dil ve tarih kaynaklarındaki zamanın getirdiği imla-sentaks farklılığı nedeniyle, bu kaynakları inceleyip işlemek için yalnız Arap harfleri bilgisi yetmez. Tarihi metinleri okuyup değerlendirmek bütün ülkelerde her aydının değil, ancak karşılaştırmalı filoloji, etimoloji ve tarih bilgisine sahip uzmanların yeteneğine girer. Okullarda az çok öğrenmelerine karşın bütün İngiliz aydınlarının Shakespeare oyunlarının orijinal metninden uzmanlar kadar tad alamadıkları bir gerçektir. Yine Niebelungen Lied veya Igor Destanı'nın orijinali, her Alman veya Rus aydınının rahatça izleyeceği metinler değildir. Venedik arşivlerine, Venedikli bir iktisatçı ya da sosyolog hiç zahmet edip girmez. Çünkü uzman bir filolog ya da tarihçinin yardımı olmaksızın, dedelerinin 16. yüzyılda tuttuğu kayıtlardan bir şey anlayamayacak, hatta okuyamayacaktır.
Sayfa 110Kitabı okudu
Her sahhaf dükkanında toplananların tekrarlaya geldiği yeni kuşakların eski mirası harf devriminden dolayı tanıyamadığı yakınması, Osmanlıca bilmeyenlere özgü bir dedikodudur.
Sayfa 110Kitabı okudu
Yeni Türk alfabesi, Türk fonetiğinin özellikleri iyice düşünülerek hazırlanmıştır ve bugünkü Türk alfabesi sayesinde Türkçe, imla sorunu en az olan dillerdendir. Lâtin harflerinin kabulünde rol oynayan bir neden de bölgesel ağız farklılıklarını kaldırmaktı. Arap alfabesi, yapısı gereği belirgin bir Türk ağzının tutunmasına imkan vermez, oysa dilimizin ses yapısını karşılayan bir alfabe hem bu farklılığı azaltır, hem de bölgelerarası deyim ve kelime alışverişini artırmaya yardım eder.
Sayfa 109Kitabı okudu
Reklam
Yeni harflerin kültürel mirasla ilişkiyi kopardığı tezi pek doğru değildir. 1928'e kadar Türkçe basma kitap sayısı 30 bin civarındadır. Bunların da hepsi okunacak kitap değildir. Doğa bilimleri alanında önemli bir miras söz konusu değildi. Diğer dallarda önemli kitapların yeni harflere çevrilmesi gerekmektedir. Bu iş son yıllara kadar yavaş gitmiştir. Okumayı seven insanların azlığından dolayı kuşkusuz kitap sayısı, çeviriyi imkânsız kılacak boyutlarda değildir.
Sayfa 109Kitabı okudu
Harf devriminin daha ikinci yılında okul ve öğrenci sayısının arttığı gözleniyordu. Yeni harflerin basım tekniğinde sağladığı kolaylık, basılan kitap sayısında da artış sağlamıştır. 1923-28 yılları arasıda yıllık kitap basım ortalaması 600-800 adet arasında iken, bu sayı 1931'de 1000'e yaklaşmıştır.
Sayfa 108Kitabı okudu
Köklü hareketler, toplumda şaşkınlık yaratır. Kimi tutucu bir direnişe geçerken, kimi radikalizm şampiyonluğuna özenir.
Sayfa 108Kitabı okudu
Latin harflerinin bilinmeyen ve kendini gizleyen bir taraftarı, Ali Vehbi Bey'in yayımladığı hatırata göre Sultan II. Abdülhamid'dir. Ona göre, "Halkımızın büyük cehaletine sebep, okuma-yazma öğrenimindeki güçlüktür. Bu güçlüğün nedeni ise harflerimizdir." Sultan, "Belki bu işi kolaylaştırmak için Latin alfabesini kabul etmek yerinde olur." demektedir.
Sayfa 107Kitabı okudu
432 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.