Kemal düşmandan 500 metre uzaklıkta emirleri bizzat veriyor ve Fransız kayıtlarına göre şöyle diyordu:
Size taarruzu değil ölmeyi emrediyorum. Merminiz kalmadıysa süngünüz var.
Bütün operasyondan çıkan en önemli ders şudur ki kazanmak için komutanın bizzat başta bulunması şarttır Türk tarafında Yarbay Mustafa Kemal'i elinde haritalarıyla alayının başında savaşa girdiğini, yüz askerden az bir kuvvetle taarruz ederek kazandığını görmekteyiz.
Bütün operasyondan çıkan en önemli ders şudur ki, kazanmak için komutanın bizzat başta bulunması şarttır. Türk tarafında yarbay Mustafa Kemal'i elinde haritayla alayının başında savaşa girdiğini, 100 askerden daha az bir kuvvetle taarruz ederek kazandığını görmekteyiz. Öbür tarafta ise , sahilde oturduğu yerden birliklerini savaşa sokan ve kaybeden Avusturalya Tümeni Komutanı General Bridges portresi yer almaktadır. Bu sözlerle amacım bir asker gibi ölen General Bridges cesaretini küçümsemek değil, bana göre Dünya Savaşı'nın en ölümcül dersine, bir komutanın geride durup askerlerini çatışmaya göndermek yerine onlara liderlik etmesi gerektiğine dikkat çekmektir. (General Brides 13 Mayıs'ta sağ baldırından vurulup ağır yaralanmış , 18 Mayıs'ta vefat etmiştir).
İngilizlerin güçlü liderlikten insanı şaşırtacak kadar yoksun oluşuna karşılık Türklerin her kriz anında hayranlık uyandıracak güçte liderlere sahip oluşu, tüm bu olguların üstüne eklenmiştir.
Lord Kitchener'ın benzer koşullarda şöyle dediğini duymuştum: "Size söyleneni yapmamak için ürettiğiniz bahaneler, duyduğum en güzel bahaneler; şimdi gidin ve işinizi yapın."
Anafartalar'da Türk Ordusu İngiliz Ordusu'nu değil, von Sanders, Mustafa Kemal ve Yarbay Willmer; Hamilton'ı, Stopford'u, Hammersley'i ve Sitwell'i yenmiştir.