Genç Temuçin

RT

Çılaydı Eke'nin Çadırında

30 September 2018 12:59

-Ooo, yok! Hatang Hanlarına inanma, Kargun! Onlar, ne Tatarların ne de Moğolların dostudur, Merkitlerin ise bir tek dostu var! Bilir misin kimdir o dost? Gözleri hâlâ Kargun'un yüzüne dikili, belinden bıçağını çekti Çılaydı Eke: - İşte, budur Merkit'in dostu! Bundan daha iyi, daha yakın bir dost bulamazsın! Hem Yesügey'e karşı, hem Çin ulusuna, hem de Togrul Han'a karşı! Bundan daha iyi bir dost bulamazsın, Kargun Batır!

Sayfa 43 - Ötüken Yayıncılık

Reklam

RT

Çılaydı Eke'nin Çadırında

30 September 2018 12:58

-... O zamanlarda Çin hanları Tatarları sevdiklerinden değil, Moğollardan korktukları için Tatarlarla dost oluyorlardı. Ancak Tatarların tümenleri çoğalınca Çin hakanları Tatarları bırakıp Moğolların dostluklarını aramışlardı. Şimdi, Tatarlar yenilgiye uğrayınca, Çinlilerin Moğollarla dostlukları ne zamana dek sürecek?

Sayfa 43 - Ötüken Yayıncılık

RT

02 October 2018 00:49

Temuçin Burhan Kaldun'da

Gene de bağrını Moğollara açıyor Burhan-Kaldun. Moğolların kalplerinde sönmez umut ve özgürlük alâmeti olarak kaldı Burhan-Kaldun. Otlakları düşman tümenlerinin altında çiğnendiği, Orda'larının çadırları yanıp kül olduğu, vadileri Moğol kanıyla boyandığı yıllarda dahi, hayatta kalabilmiş Moğollar umut ve inançla Burhan-Kaldun'a gittiler, son hayvanı ve son kaşık aşıyla Burhan-Kaldun'a sığındılar. Ve Burhan-Kaldun bir ana gibi korudu onları. Bu, sadece Temuçin'in zamanında değil, Hatang hanlarından önce de, Burhan dağı Moğolları korumuştu. Şamanların söylediklerine göre, Burhan dağında son lokmaları tükendiği zamanlarda dağın doruğu üstünden ak bir kartal yamaçlara inip Moğollara aş getirmiş, ak kartalın getirdiği yemekle analar yavrularını yedirip beslemişler. Bu yüzden Yesügey Bahadır da, Yesügey Bahadır'dan öncekiler de öz kabile bayrakları yanına her zaman ak kartallı sancağı dikmişler.

Sayfa 211 - Ötüken Yayıncılık

RT

30 September 2018 23:18

Temuçin Burhan Kaldun'da

Çadırlarda kaderlerini genç Temuçin'e bağlamış olan yaşlı Moğollar Temuçin'i düşünüyorlardı. Duyacaklar mıydı bir daha Temuçin'in adını? Görecekler miydi bir daha Temuçin'i? Birlik olup yaşamasını bilmeyen Moğolların bu son kalıntıları da silinip gidecek miydi bu topraklar yüzünden?

Sayfa 180 - Ötüken Yayıncılık

RT

30 September 2018 23:07

Kasar'a ve Temuçin'e döndü: - Biliyorsunuz ha! Şöyle okları tek tek kırdığınız gibi, düşmanlarınızın da sizleri tek tek kırdıklarını biliyorsunuz da neden bağlanmıyor, neden birlik olmuyorsunuz? Bu otlakları, bu dağları, bu nehirleri sizin için yaratmadı mi Gök-Tengri? Neden yürek ve ruhlarınızı Gök-Tengri sevgisiyle birbirinize bağlayıp bir bütün olmuyorsunuz? Neden birbirinizi aç kurtlar gibi parçalıyorsunuz? Yok olunuz öyleyse! Git de yok olunuz!... Birlik olup, birbirinize bağlanıp yaşamayı bilmiyorsunuz yok olacaksınız!

Sayfa 164 - Ötüken Yayıncılık

Reklam

RT

30 September 2018 22:59

Çini, Çin hakanlarının Moğol ulusuna düşmanlıklarını düşünmeden önce, Tatarları, hatta Targutay Kurulduk'u düşünmeden önce kendi çadırına bir düzen vermesi gerekiyordu. Evet, her şeyden önce kendi çadırı. İşe kendi çadırından başlayıp bu düzeni öteki çadırlara götürmek gerekiyordu. Kendi çadırında düzensizlik devam ettikçe başka çadırlardan hiçbir şey bekleyemezdi.

Sayfa 155 - Ötüken Yayıncılık

RT

30 September 2018 22:56

Ne yapmalıydı? Üstünde yaşadıkları toprağı sevmeleri için, kendilerini yok etmek için ellerinden geleni esirgemeyen düşmanları görmeleri ve anlamaları için ne yapması gerekiyordu? Gök-Tengri değiştiremez miydi bu insanların yüreklerini? Yıllar yılı kapalı kalmış gözlerini açamaz mıydı Gök-Tengri? Hayır! Can vermişti onlara; at, deve, keçi vermişti onlara; aralarına sokulan tilkileri görmeleri için göz vermişti onlara, Gök-Tengri. Canları içinde, yüreklerinde hainlik, kin ve cimrilik yer etmişse suç Tengri'de değildi, kendilerindeydi. Gök-Tengri değiştiremezdi onların yüreklerini. Onlar kendileri değiştirebilirlerdi ancak. Kendileri sevmeyi öğrenmelilerdi. Ama sevgi! Sevmek, kendi can ve ruhunun başkalarının can ve ruhlarıyla bağlı olduğuna inanmak demekti.

Sayfa 154

RT

30 September 2018 22:54

Haklı değil miydi Dai Seçen? Moğollar birbirlerine yağı; onlar birbirleriyle kavga ederlerken büyük Çin'e karşı savaşılmaz, dediği zaman, gerçeği söylemiyor muydu, Dai Seçen? Acıydı bu, ama gerçekti. Şimdi Temuçin bu gerçeği bütün dehşetiyle görüyordu. Bir akşam Bektar'la Kasar tekrar kapıştıklarında Temuçin kendi ailesini bütün Moğol ulusuna benzetmişti. Evet, Burhıçın-tögüm diyarında yaşayan bütün kabileler kendi kardeşleri gibiydi - biri ötekinin boğazına pençe atmaya, ayak çelmeye, biri ötekinin otlağına girmeye bakıyordu. Çin hanları ise seviniyorlardı. Demek ki bu toprak üstünde yaşayan insanların kanında vardı kin, nefret, ve cimrilik. Kendi kardeşlerinin kanında vardı. Tengri'nin kendilerine verdiği canları içinde hainlik yer etmişti!

Sayfa 154 - Ötüken Yayıncılık

RT

30 September 2018 22:42

Tilki Targutay

Moğollar olup biteni hemen anlamışlardı. Şimdi, hemen burda kendi kaderlerini kendi ellerine almaları gerekiyordu? Kim ile? Kimin yanında? Targutay Kurulduk'la mı? Temuçin'le mi? Ama Temuçin kim? Kimse bilmiyor onu. Kimse onu tanımıyordu. Yesügey hayatta iken onun adı dillerden düşmüyordu. Hangi önder, başını onunla aynı eğere yaslayıp, göğün altında yan yana uyumuştu? Yaşı henüz ondört! Kaplan avına dahi çıkmamıştı henüz.

Sayfa 147 - Ötüken Yayıncılık