Kitabın sonunu barındırır, dikkat!
Gary Chapman beş sevgi dili kitabında aşk ve sevgiden bahseder. Birbiri ile aynı olduğu varsayılan, kafa karıştıran, tartışmalara yol açan iki kavram. Peki gerçekten aynı mıdır? Farklıdır der ve ekler. Aşk; karşımızdaki için oluşturduğumuz imajdır ve gözümüz hiçbir şey görmez. Bu 2yıl öylece devam eder.
Neden anlattım? E çünkü bu resmen Werther! Körü körüne, delicesine bir aşk. Gözü kör eden, her detayı güzel gören, hayatı güzelleştiren... Ve yok olduğu an BOOM!
Werther için durum imajla kısıtlı kalmıyor, imaj bozulmadan, zaten ulaşamayacağını anlıyor. Ve biliyor musunuz, ulaşılmadığında aşk daha da alevlenir, öyle de oluyor. Ama alev öyle bir sönüyor ki, Werther kendini yakıyor. Değer mi? Değmez ama işi acı yapan kısım da bu zaten. Değseydi, bu kadar acı sonu olmazdı.
Kendini anlattığı mektuplarında Werther basit bir insan ama çektiği acılar onu yüceltiyor. En çok neye üzüldüm biliyor musun Werther? Çektiğin acıya... Ölüm sessiz, acısız olur derken senin ölümün tam tersi oldu. Nefesi hemen kesilmedi ve başında onlarcası varken o hala yaşıyordu.
Bilmem, böyle saplantılı duygular beni hep düşündürür ve 'aşk' için yeniden düşünmeye başlarım... Değer miydi? Değdi mi? Bu nasıl son?