Gençler İçin Kur'an-ı Kerim Tefsiri Sözleri ve Alıntıları
Gençler İçin Kur'an-ı Kerim Tefsiri sözleri ve alıntılarını, Gençler İçin Kur'an-ı Kerim Tefsiri kitap alıntılarını, Gençler İçin Kur'an-ı Kerim Tefsiri en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Müminlerin başına gelen musibetler, onların günahlarının bir kefaretidir. Kafirlerin başına gelen musibetler ise onlar için takdir edilmiş bir cezadır.
Hz. Aişe validemiz Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem)'in şöyle buyurduğunu nakletmiştir:
"Müslümanın çektiği her hastalık, yaşadığı her acı Allah'ın onun günahlarını dökmesine vesile olur. Tıpkı ağacın yaprakları döküldüğü gibi hasta olan ve acı çeken Mümin kullarında günahları dökülür."¹
Ka'b ibn Malik'in anlattığına göre sevgili Peygamberimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
"Mümin, henüz tam olmamış, rüzgârın sağa sola yatırdığı ekine benzer. Mümin kulun belası eksik olmaz. Münafık ise pirince benzer. Hasat edilinceye kadar hiç sarsılmaz."²
1: Buhari, 5647; Müslim 2572
2: Buhari, 5643; Müslim 2809
Sayfa 515 - 3. CiltKitabı okudu
Ankebut Suresi
Bu sureye "örümcek" anlamına gelen "Ankebut" adı verilmiştir.
...
Allah bu surede, müşrikler ve onların Allah'ı bırakıp başka tanrılara tapmalarını, zayıflık ve basitlik bakımından örümceğin evine benzetmiştir.
Sayfa 175 - 3.ciltKitabı okudu
64. Yahudiler: "Allah'ın eli bağlıdır (cimri)dir dediler. Söylediklerinden ötürü kendileri bağlandı ve onlara lanet edildi. Hayır, Allah'ın elleri açıktır. O, nasıl dilerse öyle sarf eder. And olsun ki, Rabb'im sana indilen, onların çoğunun inkarını ve azgınlığını arttıracaktır. Bununla beraber, onlarla arasında kıyamet gününe kadar sürecek kin ve düşmanlık bıraktık. Onlar (sana karşı) ne zaman bir savaş ateşi açmak isteseler, Allah onu söndürür yeryüzünde bozgunculuğa koşarlar, Allah ise bozguncuları sevmez.
65. Eğer "Kitap ehli" iman edip de günahlarından sakınsalardı, elbette biz ds onların günahlarını bağışlar ve onları nimeti bol cennete koyardık.
66. Ve eğer onlar, Tevrat'ı, İncil'i ve Rableri katından kendilerine indirileni gereği gibi uygulasalardı, şüphesiz, üstlerinden ve ayakları altından(rızıklarını) yerlerdi. İçlerinde orta yolu tutan bir topluluk vardır. Fakat onların çoğunun yaptıkları şeyler pek kötüdür!
Sayfa 399Kitabı yarım bıraktı
Yeryüzünü yaygı gibi seren, her türlü çalışmaya elverişli halde yaratan ve oturmaya uygun kılan O değil midir?
Gökyüzünü sizin için evlerin tavanı gibi şekillendiren O değil midir?
Gökyüzünde yağmur indiren sonra, bu yağmur sayesinde bir türlü türlü meyveler ve bitkiler yetiştiren O değil midir?
Elbette... Hiç kuşkusuz bütün bunlarla insanların yararı için o yapmıştır.
O halde...
İnsanların ibadet ve inançlarına Rablerine ortak ve benzer koşmaları uygun olmaz.
Çünkü Allah dışında gerçek manada hiçbir ma'bud yoktur.
*Ma'bud:İbadet edilen varlık. (Mütercim)
Sayfa 22Kitabı yarım bıraktı
Kur'an'ın herhangi bir suresinin benzerini yapmaya gücünüz yetmez. Sonsuza kadar yetmeyecektir. O halde ne duruyorsunuz, Allah'a ve peygamberine iman etsenize... Ancak iman ederseniz cehennem azabından kurtulursunuz. Şunu iyi bilin ki cehennem, yakıtı taş ve insanlardan oluşan, tutuşturulmuş halde, iman etmeyenleri beklemektedir.
Sayfa 23Kitabı yarım bıraktı
"... Sizi düşünecek kimsenin öğüt alabileceği kadar yaşatmadık mı... " (Fatır, 37'den)
Ebû Hureyre radiyallahu anh sevgili Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem'in şöyle buyurduğunu nakletmiştir:
"Allah, altmış yaşına kadar ömür verdiği kimsenin iman etmeme mazeretini kaldırmıştır."
(Buhari, 6419; Beğavî, Şerhu's-sünne, 4032)
Sayfa 328 - 3. CiltKitabı okudu
Tevrat ve İncil okumak ya da dinlemek?
Yahudiler İbranice konuşurlardı. Hz. Peygamber dönemindeki Yahudiler, Tevrat'ı İbranice'den okuyup Arapça olarak açıklamasını yapıyorlardı.
Bu yüzden sevgili Peygamberimiz şöyle buyurmuştur:
- Ehl-i kitabı ne doğrulayın, ne de yalanlayın! Sadece "Biz, Allah'a, bize ve size indirilen vahye iman ettik" deyin.
{Ahizer olarak kendi düşüncem: İncil ve Tevrat okumanın bu yüzden sıkıntılı olabileceğini zannediyorum. Çünkü bizler bu kitapların tahrif edildiğini (bozulduğunu) biliyoruz. Bunu bilerek bir ayeti okurken içimizden "uydurma olduğu ne kadar da belli" diye geçirebiliriz. Ama belki o anki okuduğumuz ayet uydurma değil, haktır. Cebrail asm'ın bizzat Rabbimizden indirdiği bir ayeti inkar etmiş olma riskimiz çok yüksek olabileceği için en güzeli Peygamberimizin söylediği şekilde söyleyip bu iki kitaptan uzak durmak gerektiği kanısındayım.}
Sayfa 193 - 3. CiltKitabı okudu
Ey Ulu Allah'ım!
Bize dosdoğru yolu göster. Bizi o tarafa yönelt. Çünkü bu yol, sana itaat etme nimetini verdiğin meleklerin, peygamberlerin, sıddıkların, şehitlerin ve salih kulların yoludur.
Ey Rabbimiz!
Yaptıklarıyla öfkeni üzerine çeken Yahudilerin, yolunu kaybetmiş Hristiyanların ve bütün bozguncuların yolundan bizi uzaklaştır. Amin!
Sayfa 10Kitabı yarım bıraktı
Dikkat!!
Zuhruf Suresi'nden:
36: "Kim Rahmân'ın Zikrini görmezlikten gelirse, biz ona bir şeytanı musallat ederiz. Artık bu, onun ayrılmaz arkadaşıdır."
37: "Muhakkak bunlar, onları (doğru) yoldan alıkoyarlar ve onlar da kendilerinin hidayette olduklarını sanırlar."
Sayfa 537 - 3. CiltKitabı okudu
İbn Mes'ud sevgili Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem'in şöyle buyurduğunu bildirmiştir:
"Kuş uçmaz kervan geçmez bir çölde bulunan birini düşünün. Bu adamın yanında bir bineği var. Bineğinin üzerinde de azığı ve suyu bulunuyor. Derken adam uyur ve uyanır. Bir de ne görsün, bineği kaybolmuş. Bunun üzerine adam kalkar bineğini aramaya koyulur. Bu sırada susuzluğu artar. Sonra kendi kendine:
- Daha önce bulunduğum yere gideyim. Orada uyuyup öleyim, der.
Sonra ölünceye kadar uyumak için başını toprağa koyar. Bir de bakar ki bineği üzerindeki azık ve su yanı başında duruyor. Bu kul ne kadar da çok sevinmiştir değil mi?
İşte Allah, kulunun tövbesine bu adamın sevincinden daha çok sevinir."
(Buhari, 6308; Müslim, 2744; Ahmed ibn Hanbel, I, 383)
Sayfa 513 - 3. CiltKitabı okudu