Atatürk'ün başarısının sırrı, ortaya koyduğu ideolojideydi. Atatürkçülerin başarısızlıklarının sebebi ise Atatürk'ün yokluğu değil, Atatürk'ten sonra gelenlerin Atatürk'ün ortaya koyduğu ideolojiyi terketmeleridir.
Atatürk, Osmanlı devletini çağdaşlaştırırken çok önemli bir tez ortaya koymuştu. Osmanlı'nın sorunu bir uydu devlet olmasıydı. Bu sorunu ortadan kaldırmak, uyduluğa son vermek gerekliydi. Bunun önündeki engel ise Batının sömürgeciliğiydi.
İşte bu basit gerçekten yola çıkan Atatürk çözüm olarak Batıya karşı antiemperyalist milliyetçi bir çizgi, Batının ülke içindeki uzantısı olan kapitalizme karşı ise halkçı bir çizgi benimsemişti. Milliyetçilik ve halkçılık, emperyalizme ve kapitalizme karşı ülkenin bağımsızlığının teminatıydı.
Batının sömürgeci etkisinden kurtulan Türkiye, kendiliğinden çağdaşlaşma yoluna girecekti. Bu yolda ise halkçılık devletçilikle kök kazanacak, milliyetçi rejimin Batı karşısında ayakta kalması için ülke içinde sağlam bir ulus temeli ve buna uygun yönetim biçimi yaratılacaktı. Laiklik ve Cumhuriyetçilik de bunun teminatı olacaktı.
Dolayısıyla 6 Ok olarak ifade edilen ilkeler, çağdaş bir devrimci ideolojinin köşe taşlarıydı. Atatürk'ün milliyetçi ve halkçı devrim ideolojisi, 6 Ok ile bir bütünlüğe ulaşıyor, aynı zamanda birbirini bütünleyen ilkelerle tutarlı bir strateji yaratılıyordu.
Politika alanında ise her bir stratejik aşamaya uygun devrimci atılım politikaları vardı. Birbiri ardına gelen tüm bu devrimci politikalarla, devrim giderek kökleşiyordu.
Bugün nerede hata yaptık diye soracaksak dönüp o 6 Ok'a bakalım. Göreceğiz ki Atatürk'ten sonra gelenler onun tüm mirasını bir çırpıda terketmişlerdir.
