İbn Arabi, lehinde ve aleyhinde yüzlerce eser kaleme alınan, bütün çağların eb mühim şahsiyetlerinden biridir. Eserleriyle, fikirleriyle tasavvufi düşünceyi, kelamı, felsefeyi etkilemiş, kendisinden sonra tasavvufun felsefi versiyonu da ortaya çıkmıştır. Diğer tasavvufi ekoller de onun fikirlerine kayıtsız kalamamışlardır. Günümüzde Batı aleminde de çok tesirli olmaktadır.
Çok değerli eserler veren Arabi’nin en temel kitabı, Füsûsu’l-Hikem’dir. Diğer bütün kitapları, kitapçıkları, bu eserin daha iyi kavranmasına yöneliktir. Futuhatü’l-Mekkiyye’den Kitabü’l-Vesaya veya Nakşe’l Füsus’a kadar bütün çalışmaları bizi bu neticeye götürmektedir.
En önemli kitabı omlasıyla birlikte, daha kendi döneminde bile anlaşılmasında zorluklar yaşandığından İnb Arabi, Füsus’un “Nakşe’l Füsûs“ adında bir muhtasarını da kaleme almıştır. Bu küçük eser Molla Cami tarafından “Nakşe’l- Nüsus fi şerhi şerh İsmail Rusuhi Ankaravi tarafından kaleme alınmıştır. Mevlevi şeyhi olan ve aynı zamanda Mesnevi şerhi de bulnan bu zatın eseriyle bir manada Mevlana ile İbn Arabi buluşmaktadır.
