'Hayır, bunlar uzak bir yıldızdan düşmüş göktaşlarının izleri!' derler.
Ama sen, dostum, çok iyi biliyorsun ki, bunlar bir gezginin ayak izlerinden başka bir şey değil!
-.-.-.-.-.-
Belki de rüzgar bir dal diğer dala sarılsın diye esiyordur? Karşımızdakini belki de gördüğümüz kadar yorumluyor, anladığımız kadar biliyoruzdur bazı şeyleri...
Tam olarak bir saatte bitirdim. Ne eksik ne fazla.
Birbirinden bağımsız öykülerden oluşmakta kitap. Kısa ama derin anlam içeren cümleler oluşturabilmek herkesin harcı değil bana göre. Bunu kolaylıkla eline yüzüne bulaştıran yazarlar var. Oysa Halil Cibran kelimeler ile dans etmiş desem yeridir. Dolayılı yoldan kimi zaman da doğrudan bize demek istediğini anlatmış. Oldukça keyif vericiydi.
En büyük şansım sanırım 8. basıma denk gelmiş olmak. Neden diyecek olursanız; okuduğum kitaplarda başkaları hangi cümlelerin altını çizmiş diye bakmayı severim. Alıntılar kısmına göz atarken fark ettim ki bazen bir iki kelimenin sırasının değişmesi, aynı anlamı taşıyan kelimenin hangisinin kullanıldığı cümleyi çok değiştiriyor. Bana göre şairane cümlelere denk geldiğim hoş bir kitaptı.
Keyifli okumalar dilerim...