Gizemli Mektuplar
Akın ErsözGizemli Mektuplar Reviews
You can find Gizemli Mektuplar reviews, Gizemli Mektuplar book reviews, Gizemli Mektuplar ratings on 1000Kitap.Score
7.8Out of 10
Gizemli Mektuplar
Kitabımız öğretmenimizin yıllarca tutmuş olduğu günlüğünü bulması ile başlıyor. Daha sonra bu günlüğün içerisinde geçen anılar ile devam ediyor.
Bir gün çiçeği burnunda öğretmenimiz posta kutusunda iki adet karşılıklı olarak yazılmış mektup bulur. Ve bu mektupları sahiplerine ulaştırmak ister. Fakat ne isim ne de adres
GİZEMLİ MEKTUPLAR
YAYINEVİ: MÜHÜR KİTAPLIĞI
YAZAR: AKIN ERSÖZ
SAYFA SAYISI: 149
PUANIM: 10/10
Merhabalar...
Bugün #gizemlimektuplar ile geldim.
Uzan zamandır bu kadar akıcı, sürükleyici, beni meraklandıran bir kitap okumamıştım.
Hemen konusuna geçiyorum
#konusu
Öğretmenimiz bir gün posta kutusunda bir zarf bulur üzerinde ne bir adres ne de bir isim vardır. Kendisine ait olmadığını bilerek, istemeden de olsa zarfı açar ve içerisinden karşılıklı yazılmış 2 adet mektup çıkar.
Mektupların kimlere ait olduğunu bulamaz ve bir dergide öykü olarak basılmasını sağlar.
Eeeee asıl serüven şimdi başlıyor
Sizce sonrasında neler oldu?
Mektupların sahibini bulabildi mi?
Mektuplar da neler yazıyordu?
Bütün bu soruların cevabı için zaman kaybetmeden kitabı okulamısınız derim
133 syf.
·
Not rated
Sadece kitabın kapağına ve adına bakıp bir şeyler yazacak olsaydım eğer içeriği bambaşka bir yerlere gidebilirdi kuşkusuz.Dikkat çekici olmayan bir şeylere de elimiz gitmez tabii ki..’Gizemli Mektuplar’ farkında olmadan çok güzel bir maceraya, tutkulu bir anlatıma vesile olmuş, iyi ki de olmuş.
Sayfaları çevirdikçe, sıcak bir çay eşliğinde güzel ve çok hoş bir muhabbetin ortasında buluyor kendini insan.Anlatım dili, hikayede yapılan geçişler ve ‘gezmek mi, okumak mı’ (kadim bir konu) konusu, gizemli mektupların sahip(leri)’nin bulunmasına kadar her bir detayını keyifle okudum.
Gizemli Mektuplar’ın konusu bir yana benim içimi asıl ısıtan kısımlar gezmek ile ilgili olanlardı.Ülkemiz harbiden de kimi konularda ata sözü gibidir.Gezmeyi de emekliliği bekleyerek mi erteleyeceğiz ?Umuyorum ki cevap ‘hayır’ olur. Hadi yine konuyu en sevdiğim yere getireyim.Gezmek-Okumak:Makul olanı da ‘okuyarak gezmek’ kulağa en cazip gelen cevap . Neden daha önce aklıma gelmedi ki ..
Gizemli Mektuplar ‘ın gizemini çözdüğü için ve aralarda samimiyeti ve hoş sohbetleriyle konuya dahil olan kişiler, konular için, her bir detay için teşekkür ederim. Kitabı okuyunca artık biliyorsunuz ki konu sadece Mektuplar değil.Severek okuyacağınızı düşünüyorum ve şimdiden keyifli okumalar.
Selam Millet
Bugün sizlere uzun zamandır mektup, şiir ve anı üçlemesini bir arada okumadığım bir kitap önerisi ile geldim. Özellikle bu üçlemeyi ( mektup, anı, şiir) okumayı sevenler bir göz atmalı diyorum. İlk olarak söylemek istediğim şey kitabın kapağı ile ilgili, ben inanılmaz sevdim tasarımını
Konusuna gelecek olursak;
Ana karakterimiz bir öğretmen ve olayları onun ağzından dinliyoruz. Birgün posta kutusuna gelen isimsiz mektupları okuması ile maceramız başlıyor. Bir beyefendi ve hanımefendinin birbirlerine cevap niteliğinde yazdıkları mektuplardir bunlar. Öğretmenimiz sahiplerini bulmak için kendi yazdığı edebiyat dergisinde bu mektuplardan ayrıntı vermeden bahseder Mektupların sahibi ondan mektupları ister. Ana karakterimiz mektupları gönderdikten sonra bir gün yine aynı mektupları posta kutusunda görür. Peki mektuplar neden geri gelmiştir? İşte bu sorunun ve daha nicesinin cevabı kitapta. Aynı zamanda kitapta benim hoşuma giden diğer bir şey farklı ülkelere dair söylenen sözler ve o ülkenin ve şehirlerin güzelliğine dikkat çekilmesi oldu Yine çok gezen mi bilir çok okuyan mı sorusu okuyucuya yöneltilip gayet güzel teoriler üretilmiş üstüne. Kitap yazarın okuyucu ile konuşuyor gibi yazılmış olmasından ötürü benden yine artı puan almış bulunmakta.
Bu tarz okumayı sevenler muhakkak bir şans verin Şimdiden Keyifli Okumalar.
"Ve ben: Dermansız ayaklarım bir ceylan gibi koşarken, kan çanağı gözlerimden akan yaşlarla güldüm yaşama."
Merhabalar. Adını hakedecek kadar gizemli bir kitap ile buradayım. Yazarın dili, olayın akışı, kurgunun kitaba dağılımı ve yazarın anlatımı oldukça güzeldi. Açıkça söylemem gerekirse ben kitabın kapağını daha farklı beklerdim. En azından tasarımını ben yapmış olsaydım daha farklı bir kapak yapardım. Kitap ve yazarın anlatımı oldukça akıcı. Zaten kitapta bir gizem olduğu için ve bununla ilgili insanın kafasında çok fazla soru işareti olduğu için merak etmeden duramıyor. Bu nedenle oldukça hızlı ilerliyor kitap.
Karakterimiz bir öğretmen ve seneler seneler önce bir günlük yazıyor ve ardından bu günlüğü buluyor. Yıllar sonra okuduğu bu günlük onu çok farklı duyguların içine hapsediyor.
Bir tarafta da gezen, gören, gezip gördüğü kadar bilgilenen bir adamın gezdiklerini gördüklerini ve bildiklerini yazdığı bir yazılar mevcut. Bu yazıları okuması ve değerlendirmesi gerekiyor, dergi için. (Okurken gerçekten keyif aldığım bir kısımdı.)
Diğer tarafta da kimlerin yazdığı belli olmayan karşılıklı mektuplar var ve bunu adam buluyor. Tabii ki okurken benim merak ettiğim gibi bu mektupların kimlere ait olduğunu o da çok fazla merak ediyor ve bunu dergide yayınlıyor. Bunun üzerine mektupların sahipleri ortaya çıkıyor ve adam mektupları sahiplerine yolluyor. Sizce mektupların gizemi bu şekilde çözülecek mi?