Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.24
Gizli Başyapıt
Honore de BalzacGizli Başyapıt Yorumları ve İncelemeleri
Gizli Başyapıt yorumları ve incelemelerini, Gizli Başyapıt kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Gizli Başyapıt puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Puan
7.810 üzerinden
Honoré De Balzac'dan kısa ama çok doyurucu belki de yorucu bir eser Gizli Başyapıt.
Kitap sadece 56 sayfa ve siz bu kısacık sayfalarda sanata ve sanatçıya doyuyorsunuz.
Balzac bu eserini yayımladıktan sonra birçok ressam yazar ve yönetmeni etkilemiş, birçok iyi eserlere ilham olmuş.
10 yıl boyunca bir tablo üzerinde çalışarak kusursuzluğa ulaşmaya çalışan bir ressamın sanata olan saplantılı bağı ve eşsiz yeteneği sizi öyle etkiliyor ki, kendinizi canlanmak üzere olan bir eserin karşısındaymış gibi hissediyorsunuz. Bu çılgın ressam Frenhofer kusursuz bir kadın vücudunu kusursuz bir biçimde resmetmek için akıl almaz bir sabır gösteriyor ve sıradan insanların göremeyeceği detaylar için bile günlerini harcıyor. Sonunda eserinin bitmeye yakın olduğunu düşünerken iki hayranına bu eseri gösteriyor ve o anda yaşanan sürpriz tüyler ürpertiyor. Okurun sanata ve sanatçıya olan bakış açısı değişiyor.
Sanatın hangi dalında olursa olsun sanatçının gönül verdiği eserde gördüğü şey ile diğer insanların ki çoğu zaman eş tutulamaz. Eser sahibinin yapıtına yüklediği anlamın bazen gerçeküstücülüğe varan bir hal alması olası bir durum elbette.
Kusursuzluk mu yoksa gerçeklik arayışı mi?
Çok sevdiğim eserler arasında yerini alan Gizli Başyapıt'ı ısrarla tavsiye ediyorum
Yine bir incelemeyle karşınızdayım. Tarzıma sadık kalarak yazacağım yine bu incelememi.
Kitabı yıllar önce okumuştum fakat okuduğum dönemde beni pek etkilememişti. Sanırım dikkatle ve özenle okumadığım için. Bu sefer nöbetteyken ve kafam çok dolu olmasına rağmen bulduğum ilk fırsatta okudum.
Kitap, sanat ve sanatçının ilişkisini , arasındaki bağı ve tutkuyu anlatıyor diyebilirim. Okurken sanatı iliklerinize kadar hissediyorsunuz. Ayrıca bir sanatçının sanatına olan aşkını çok daha farklı bir şekilde anlamaya başlıyorsunuz. Bir sanatçı için yarattığı eserin ona neler hissettirdiğini ve belki de bize neler hissettirmesi gerektiğini görüyoruz bu eserde. Kitabı ödünç aldığım arkadaşım Nihat’a sevgilerimle incelememi bitiriyorum. Okuduğunuza kesinlikle pişman olmayacağınız bir eser. Bana güvenebilirsiniz.
İyi okurlar değerli okur dostlarım, büyüklerim ve küçüklerim...
Frenhofer ünlü bir ressamdır ve çok güzel resimleri vardır; son on yıldır başyapıt olduğunu düşündüğü resminin üzerinde çalışmaktadır ve bunu neredeyse gözünden bile sakınarak hiç kimseye göstermemektedir. Kitabın konusu bu şekilde ilerliyor.
Bir sanatçının sanatını kendi gözünden görmesi ile dışarıdan iki kişinin görmesi arasındaki farkı anlatan kitap okuyucuyu sanat üzerinde de düşündürtüyor. Herhangi bir resim sergisine gittiniz mi bilmiyorum fakat oraya giden her ziyaretçinin resimden anladıkları, resimde gördükleri ve resme hissettikleri farklıdır. Aslında sanat tek bir duygu ya da düşünce değildir. Dünyaca ünlü olmuş bir resmin neden ünlü olduğunu anlayamayan ya da anlamış gibi yapan sayısız insan vardır. Kitap bana bunları düşündürdü ve gayet kısa olmasına rağmen çok anlamlı buldum. Keyifli okumalar.
Bu aralar okuduğum ince ama dolu kitaplara bir yenisi daha eklendi...
Bu kitap, yanlış değilsem Balzac'tan okuduğum ilk eser. Dilini, anlatımını ve karakterlerini çok sevdim. Bir sonraki kitabım -muhtemelen Vadideki Zambak- derhal sipariş edilecek!
Kitap bana Dorian Gray'in Portresi isimli eseri hatırlattı ve aslında ince kitaplara çok fazla inceleme girmesem de bu kitap için inceleme girmek istedim. İçinde sanat, resim, müzik, mitoloji, felsefe gibi konular yer alan kitapları gerçekten çok seviyorum. Bu kitap da isminden anlaşılacağı gibi resim sanatıyla ilgiliydi. Kitapta; kusursuzluğu arayan ve neredeyse buna ulaşmış olan, diğer ressamların usta saydığı ressam Frenhofer'in ufak ama ilginç hikayesi anlatılıyor. İçinde birkaç ünlü ressama atıf veya göndermeler de var ve ismi geçen ressamları araştırmak, tablolarına göz atmak çok güzeldi. Bu kitabı okursanız eğer size de tavsiyemdir mutlaka açın bakın harika tablolar var!
Bir çırpıda biten, dili insanı yormayan akıcı ve dolu dolu minik bir eser, bir saate kalmadan bile bitirebilirsiniz o yüzden mutlaka şans verin derim. Sevgiyle kalın.
Selamlar. Sanata ve sanatçıya dair çok güzel bir roman. Balzac'ı bir defasında okumaya çalışıp okuyamamıştım yani önyargıyla yaklaştığım bir eserdi. Fakat romanı müthiş beğendim. Herkese okumasını öneriyorum. Yarın öbür gün ben önermeden okumanızı tavsiye ederim:)
gizemli bir sanatçının portresi
Balzac'ın eserlerinde her zaman hayran olunacak bir yön bulabiliyorsunuz. Bu incecik eserinde de sanata ve onu meydana getiren sanatçıya dair güzel bir okuma yapıyoruz.
Biri genç olmak üzere 3 ressamın sanata dair muhabbetiyle şenlenen kitap, yaşlı ressamın büyük şaheseri hakkındaki gizemlerle devam etmekte ve aşk ile sanat arasındaki ilişki ile son bulmakta.
Özellikle sanata ve sanatçıya dair merak ve ilgisi olan okurlara tavsiye ederim.
Sıcağı Sıcağına Kısa Bir İnceleme
Kitabı az önce bitirdim ve sıcağı sıcağına üzerine düşündüklerimi engellemeden bir iki bir şey yazmak istedim. Kitap ele aldığı sanat-sanatçı ilişkisi ve benim de bir müzisyen olmamdan dolayı direk tüm ilgimi topladı ve okumaya başladım. Kitabın konusu ve Frenhofer karakteri yazar tarafından müthiş içselleştirilmiş ve yazıya aktarılmış. Kitabın başı ve ortalarındaki diyaloglar ve anlatım tarzı verilmek istenen mesajı ve zaten tahmin etmesi çok zor olmayan finalin etkisini azaltmış fakat sonlara doğru daha kısa ve vurucu diyaloglarla okuyucuyu finale hazırlayarak toparlamış. Frenhofer her üreticinin* (sanatçı demek istmiyorum.) kendinden parça bulabileceği, içselleştirilmiş, sterotip bir karakter. Kitabın ele aldığı konuları zaten uzun zamandır içimde sorgulayan biriyim, bu kitap da güzel bir destekleyici oldu benim için.
Balzac’a adımımı “Gizli Başyapıt” ile atmış bulunmaktayım ve hayran kaldım...
Derin derin cümlelerine birşeylere nasıl anlam katarak anlatışına ... öyle sanatsal bi dili vardı ki. Kitap 56 sayfa kısa ama o kadar güzel ki çok beğendiğim Kitaplar arasında yerini aldı.
Kesinlikle okuyun ve okutun.
Kitap usta bir ressamın yaptığı resme emek verirken
Kısa klasikleri okumanın her zaman bir tık daha zor olduğunu düşünürüm. Anlam ve duygu yoğunluğu açısından o kadar iyiler ki anlamlandırabilmek için yavaş yavaş ve sindire sindire okunduğunda içerisindeki duyguları çok daha iyi anlamlandırabiliyorsunuz.
Kitapta; bir ressam olan Frenhofer’ in resim yapmasındaki tutkusunu ve resim bilgisini okuyoruz. Çok fazla resimden anlayan biri değilim ancak müthiş kelimelerle o kadar iyi bir şekilde duygularını aktarıyor ki tutkusunu hemen anlayabiliyor ve hissediyorsunuz.
Balzac'ın daha önce "Bilinmeyen Şaheser" adıyla bin dokuz yüz kırklı yıllarda dilimize kazandırılan meşhur eseri, Samih Rifat çevirisiyle bir nevi günümüz Türkçesi'ne güncellenmiş diyebiliriz. Yaptığı tablolarda mükemmelliğin ve ölümsüzlüğün arayışında olan ressam Frenhofer'in ilginç hikâyesini anlatır yazar bizlere. Üzerinde yıllarca çalıştığı eserini büyük bir gizlilikle saklayan Frenhofer, resmi bitirdiğinde hayranları Poussin ve Porbus isimli iki gence göstererek görüşlerini almak ister. Peki bu "Gizli Başyapıt" nasıl bir eserdi, kimin resmiydi ve şövalenin üzerindeki perdeyi kaldırınca sanata meraklı gözler neyle karşılacaklardı? Balzac'ın ustalığını konuşturduğu bu kısacık dev yapıtı, Picasso ve Cézanne gibi büyük ressamları etkilediği gibi sinemaya da uyarlanmıştır. Bu karantina günlerinde Samih Rifat'ın güzel Türkçesi eşliğinde okunabilecek güzel bir eser "Gizli Başyapıt".