Gizli Belgelerde Mustafa Kemal, Vahdettin ve Kurtuluş Savaşı

Salahi R. Sonyel

Gizli Belgelerde Mustafa Kemal, Vahdettin ve Kurtuluş Savaşı Sözleri ve Alıntıları

Gizli Belgelerde Mustafa Kemal, Vahdettin ve Kurtuluş Savaşı sözleri ve alıntılarını, Gizli Belgelerde Mustafa Kemal, Vahdettin ve Kurtuluş Savaşı kitap alıntılarını, Gizli Belgelerde Mustafa Kemal, Vahdettin ve Kurtuluş Savaşı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kemalist Türkiye’nin zaferi
Vahdettin ülkeden kaçtıktan bir süre sonra, birleşik bir Türkiye’yi temsil eden İsmet Paşa başkanlığındaki bir kurul, 20 Kasım 1922’de İsviçre’nin Lozan kentinde törenle açılan Lozan konferansına katılmış; konferansın 1923 yılı Şubat ayının ilk haftasına kadar süren birinci döneminde çetin bir mücadele vermişti. Konferans 5 Şubat’ta kesintiye uğrayarak ertelenmiş; diplomasi sahasında yapılan karşılıklı gayretler sonucunda, 23 Nisan 1923’de ikinci dönem oturumları başlamış; daha çetin bir mücadeleyle, sonuçta, 24 Temmuz 1923’de Lozan Antlaşması imzalanmıştı. Bu antlaşma, dünyanın her yanında Kemalist Türkiye’nin en yüce diplomatik zaferi olarak karşılanmıştı.
Atatürk Araştırma MerkeziKitabı okudu
Yine bu sırada, Sakarya ırmağı dolaylarında kanlı bir boğuşma başlamıştı. Sekiz gün süren savaş sonunda Kemalist ordusu Yunan ordusuna büyük bir darbe indirmiş; 18.000’den çok savaşçı yitirmiş olan Konstantin’in ordusu Eylül ortalarında geri püskürtülmüştü. Bu yüce utkudan hiç de memnun kalmayanlar arasında Padişah Vahdettin'de vardı.
Sayfa 326 - Atatürk Araştırma MerkeziKitabı okudu
Reklam
İngiliz uşağı Damat Ferit
Ferit, antlaşmanın imzalanmasını kabullenmekle hem kendi yurduna hem insanlığa hizmet ettiğine; gerçekte başka çıkar yol olmadığına; bunu imzalamamanın karşılığının felaket olacağına inanıyordu. Bu konuyla ilgili olarak 26 Temmuz’da Robeck’le görüşürken Ulusçulara karşı savaşmak ve ülkede düzeni yeniden kurmak için İngiltere’nin yardımını istemişti. Antlaşmanın imzalanmasında göstermiş olduğu cesaretten ötürü onu kutlayan Robeck, antlaşma onaylanınca Türkiye’de düzenin yeniden kurulması için İngiltere’nin işbirliğinde bulunacağı yolunda Ferit’e güvence vermişti.
Sayfa 240 - Atatürk Araştırma MerkeziKitabı okudu
Kimler Kimlerle Beraber
Tuğamiral Richard Webb, 19 Ocak 1919’da İngiltere Dışişleri Bakanlığı Müsteşar yardımcılarından Sir Ronald Graham’a gönderdiği özel mektupta ataklıkla şöyle diyordu: ‘... Görünürde ülkeyi işgal etmediğimiz halde, şimdi valilerini atıyor veya görevlerinden uzaklaştırıyoruz; polislerini yönetiyor, basınlarını denetliyor, zindanlarına girerek Rum ve Ermeni tutukluları, işlemiş oldukları suçlara aldırmadan özgür bırakıyoruz. Demiryollarını sıkıca denetimimizde tutuyor ve istediğimiz her şeye el koyuyoruz. Politikamız, süngünün keskin ucuna dayanır. Halife elimizin altında bulundukça, İslam Dünyası üzerinde ek bir denetim aracına sahibiz. Bildiğiniz gibi, Padişah, bizi buraya yerleştirmeyi diliyor.’
Sayfa 36 - Atatürk Araştırma MerkeziKitabı okudu
Armstrong yorumlarını şöyle sürdürüyordu: ‘İngiliz çıkarları açısından Ankara çok uzaktadır; denetlenemez; muhasımdır; Hristiyan düşmanıdır ve oldukça İngiliz muhalifidir. İstanbul’daki Padişah yönetimi denetlenebilir ve dost olacaktır. Padişah, deniz sahillerine (İngiliz) askerleri yerleştirilmesini ve boğazların açık olmasını kabullenmeye gönüllüdür. Böylece, Hristiyan nüfus korunacak ve Padişah, Bağlaşık subaylarını jandarmayı denetlemeye çağıracaktır. Ayrıca, ticari bölgelerin kapalı olmasına karşı çıkacak ve İngiliz tüccarlarına yardımcı olacak; Halifeliğin dinsel ve tinsel gücünü İngiltere’nin yararına kullanacaktır.
Sayfa 404 - Atatürk Araştırma MerkeziKitabı okudu
Milleti hep koyun sürüsü gibi gördüler.
Bu sırada, iktidar ihtirasına tutulmuş olan Ahmet Rıza, Sadrazam olmak için Padişahın oyunlarına alet oluyordu. Bu gelişmelere karşın, Hüseyin Rauf, son kez Padişahın huzuruna çıkmış, ama bu görüşme pek olumlu geçmemiş ve Rauf’un, basında Damat Ferit hakkında yayımlanmış olan yazıları Vahdettin’e hatırlatması üzerine sükunetini bozarak ayağa kalkan Padişah, görüşmenin sona erdiğini anlatmak istemiş ve daha sonra Rauf’un gözlerinin içine bakarak: ‘Beyefendi, ortada bir millet var, koyun sürüsü! İdaresi için bir çoban lazım. O da benim’ demişti.
Sayfa 25 - Atatürk Araştırma MerkeziKitabı okudu
Reklam
222 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.