Gizli Ev Posts

You can find Gizli Ev books, Gizli Ev quotes and quotes, Gizli Ev authors, Gizli Ev reviews and reviews on 1000Kitap.
Hiçbir şey Vassago'yu başkalarının cinsel ihtiyaç ve heyecanları kadar öfkelendirmezdi. Cinsellik onu ilgilendirmiyordu artık. O zamana kadar öldürdüğü kadınların ırzına da geçmemişti. Başkalarının cinselliği­ni sezdiği zaman duyduğu öfke ve tiksintinin nedeni kıskançlık değildi. Bunun temelinde iktidarsızlığın bir ceza ya da hiç olmazsa haksızca bir yük olduğu duygusu da yatmıyordu. Hayır. Vassago artık ihtiras ve özlemden kurtulduğu için memmundu. Sınırdaki ülkenin vatandaşı olalı ve mezar vaadini kabul edeli beri şiddetli arzularını kaybettiği için pişmanlık duymuyordu. Ama seks düşüncesinin bile kendisinde bazen müthiş bir öfke uyandırmasının nedenini anlayamıyordu. Çapkınca bir göz kırpılışı, kısa etek ve dolgun göğüslerin üzerinde gerilmiş bir kaza­ğın niçin onda işkence yapma ve öldürme isteklerini uyandırdığını da bilemiyordu. Ancak buna seksle yaşamın birbirine iyice karışmış olması­nın yol açtığından kuşkulanıyordu. Herkes kendini korumaktan sonra seksin en güçlü insanca güdü olduğunu söylüyordu. Seks yoluyla hayat yaratılıyordu. Vassago bütün o bayağı renkleriyle yaşamdan nef­ret ediyordu. Öyle yoğun bir nefret duyuyordu ki, seksten tiksinmesi de normaldi.
Herkes mırıltılarla birbirini kutladı ve hepsi de rahatlayarak gülüm­sediler. Gerçek bir savaş alanında duyulacak sevinçli, zafer dolu çığlıkların bir karşıtıydı bu. Onları engelleyen alçakgönüllülük değildi. Hepsi de Harrison'un durumunun hâlâ kritik olduğunu biliyorlardı. Ölüme kar­şı giriştikleri savaşı kazanmışlardı ama hasta henüz kendine gelmemiş­ti. O uyanıncaya ve kafasının çalışması denenip değerlendirilinceye kadar o kötü ihtimal hep olacaktı. Harrison beyni onarılamayacak bir biçimde zarar gördüğü için acı ve düşkırıklığı dolu bir yaşam sürmeye mahkûm olabilirdi.
Reklam
Hastada taşıkardi görülüyor, hafifle ciddi arasında değişip duruyor­du. Kalbi dakikada yüz yirmi atarken birdenbire iki yüz otuza çıkıyordu. Hipotermi ve epinefrinin neden olduğu geçici bir şey olmalıydı. Ama geçici bir duruma da benzemiyordu pek. Nabız her düşüşünde bu bir önceki sayıya kadar inmiyordu. Kalbin her hızlanışında EKG gitgide artan bir aritmiyi gösteriyordu. Bu sadece hastanın kalbinin durmasına yol açabilirdi. Jonas artık terlemiyordu. Çünkü Ölümle savaşmaya karar vermiş, ve harekete geçmişti. Onun için de sakinleşmişti artık. «Onu uygula,» dedi.
Katil uzun, meyilli rampadan inerek bir uçak hangarı kadar geniş bir yere girdi. Vaktiyle burada Cehennem yaratılmıştı. Hayal gücü olmayan lunapark yapıcısının planlarına göre oluşturulmuştu. Etraftaki kaya biçimi verilmiş beton parçalarını yalayan alevler bile vardı. Gaz tüplerin­den fışkırıyordu bu alevler. Gaz çoktan kesilmişti. Cehennem de zifiri karanlıktı şimdi. Ama tabii Katil için değil.
... Lindsey yirmi beş yaşındaydı. St. Joseph hastanesinin doğum bölümünde yatakta, yastıklara dayanmış oturuyordu. Hemşire ona bat­taniyeye sarılı küçük bir şeyi getiriyordu. Bebeğini. Oğlu James Eugene Harrison'u. Dokuz ay taşıdığı ama henüz görmediği, bütün kalbiyle sevdiği ancak hâlâ tanışamadığı çocuğunu. Hemşire gülümseyerek-bebeği Lindsey'nin kucağına bırakıyordu. Genç kadın mavi pamuklu battaniyenin saten geçirilmiş kenarını şefkatle kaldırıyordu. Ve o zaman kollarındakinin göz çukurları boş, küçücük bir iskelet olduğunu görüyordu. Kemikten parmakları bebeklerin yaptığı gibi isteğini açıkla­mak için bükülmüştü: Jimmy de herkes gibi içinde ölümle dünyaya gelmişti. Daha beş yıl geçmeden kansere kurban gidecekti. İskelet çocu­ğun küçük, kemikli ağzı uzun, ağır ve sessiz bir feryatla açılıyordu...
Ambulans siren çalarak hareket etti. İki sedye arasındaki dar açık­lıkta yanyana durarak sağlık görevlileri ündsey'ye döndüler. Ceketleri­nin göğüs ceplerine adları işlenmişti: David O'Malley ve Jerry Epstein. Profesyonel bir soğukkanlılık ve endişeli bir ilgiyle kadını muayeneye başladılar. Birbirlerine ciddi tavırlarla tıbbi bilgiler veriyorlardı. Ama kadınla konuşurken sesleri yumuşuyordu. Ona cesaret vermek için şef­katle davranıyorlardı.
Reklam
40 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.