personal personal personal
ilk defa dark romance okudum ve kitabin yazim uslubunu ayri tutarak yalnizca icerik icin that was not my cup of tea diyebilirim. hem de hic. rina kent'in uslubuna gelirsem de, kaleminin siradan oldugunu dusunuyorum. daha once karanlik turde kitaplar okudum ve bazilari ana konusu romantizm olmayisina ragmen cok guzel yazilmisti. rina kent bunda hic estetik amac gutmemis sanirim. bir de dark romance olusunun direkt bir etkisi de var bunda bence, bu turun kendisi en temelinden cringe. kisisel okuma zevklerime gore yorum yapiyorum su an, su uc kitabi okurken hep wtfvari tepkiler verdim, on karakterin onunun da mal oldugunu dusunuyorum, en azindan ofke problemleri icin tedavi olabilirler. brandon disinda, cocugun akli basinda masallah...bu god of fury'ye kadar olsa da...nikolai zaten manyagin teki iliskilerinin dinamiklerini cok merak ediyorum ama dark romance turune kurban gidicekleri icin aklimdaki imajlarina fazla baglanmamaya karar verdim. en azindan duzgun fantazilere sahip olsunlar diyecegim nikolai'dan bahsediyoruz...brandon neye ilgi duyar onu merak etmiyo degilim, neyse. muhtemelen serinin en iyi cifti olucaklar.
standalone olduklari icin birbirlerinden kopuk gibi kitaplar ve olaylar hosuma gitmedi ama standalonein amaci bu zaten bi de abla son yuz sayfaya geliyosun her sey okey sonra cikip kaosu patlatiyosun son bolumde anca cozuyolar ve bitiyo yani...rina kent'in bu serinin tamami disinda baska kitabini okur muyum, sanmam ama uc kitapla kendisini degerlendirebilecegimi dusunuyorum. baya averaj