Goethe ve İslam sözleri ve alıntılarını, Goethe ve İslam kitap alıntılarını, Goethe ve İslam en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
...Müslümanlar felsefe öğretimine şu akideyle başlıyorlar: "Hiçbir şey yoktur ki aksi söylenemesin. Gençlerin zihnini böyle çalıştırıyorlar; okulda ödev olarak, ileri atılan her iddiaya zıt bir fikir bulup ifade etme şartı koşuyorlar ki bu onlara hem düşünce ve hem de konuşmada büyük bir kabiliyet kazandırıyor. Lakin ortaya atılan her önermenin aksi ileri sürülünce, o zaman şüphe doğar ve insan bunlardan hangisinin doğru olduğunu bilemez. Halbuki şüphe ile rahat huzur yoktur; çünkü şüphe insanı daha esaslı bir araştırmaya, tetkik ve karşılaştırmaya sevk eder. Bu yüzden insanoğlunu huzura kavuşturan hakikat, iyi yürütülmek şartıyla bu tecrübeden doğar. (...) Görüyorsunuz ki bu öğretinin hiçbir eksiği yoktur ve bizler de bütün sistemlerimizle daha ileri gitmiş değiliz. Zaten hiç kimse daha ilerisine gidemez. [...] Müslümanların bu felsefi sistemini hepimiz, gerek başkalarının, gerek kendimizin zihnî erdem bakımından ne derece geliştiğimizi anlamak için pekâlâ bir ölçü olarak kullanabiliriz.
Cennet'ten öyle bahseder ki gerçek Müslüman,
Sanki bizzat kendisi oradaydı bir zaman;
Nasıl vaat etmişse Kur'an öyle inanır
Cennet'e
Bu inanç üzerine kurulmuştur saf öğretisi dinin.
Lâkin Peygamber, ol kitabın müellifi,
Cennet'te sezgiyle bilir eksiklerimizi,
Ve lânetinin şiddetine rağmen görür ki,
Şüphe, karartır imanımızı umumiyetle.
Bu yüzden Tanrı hepsini gençleştirmek üzere
Bir gençlik numunesi gönderir ebedî Cennet'e;
Uçarak yaklaşır o ve tereddütsüz kucaklar
Boynuma dolandırır güzelim zülüflerini.
Kucağımda, kalbimde taşırım o semâvî yaratığı,
Bundan öte bir şey bilmek istemem elbet,
Ve hem şimdi Cennet'e kuvvetle inanıyorum;
Zira onu ebedi bağlılıkla öpmek istiyorum.
Goethe için de Hafız için de dünya bir "ağlama ve sızlanma yeri" değildir. Hal böyle olmakla beraber Müslüman şairle mukayese kesinlikle burada son bulmamaktadır. Goethe kendi şiiri için sadece İncil'den beslenmez, bilakis idolü Hafız gibi Kur'an'dan da istifade eder.
Hakikaten de Goethe hatta bir adım daha ileri gider: Doğu Batı Divanı'nın büyük girizgah şiirine o, -ki Şarkılar Kitabı'nın başında takdim etmektedir- Hegire (Hicret) başlığını vermekte ve bu şekilde Peygamberin Hicret'ine işaret etmektedir. Kendisi de bu misali takip etmektedir. Hz. Muhammed'in 622 yılında Mekke'den Medine'ye hicreti, bilindiği üzere İslam takviminin başlangıcını teşkil eder. Hicret şiirinin ilk kıtasında Doğu Batı Divanı'nın şairi, "pederşahilerin havasını teneffüs etmek" için "saf Doğu"ya "hicret eder".
Şimdi, ey sevgili şiirlerim, böylece
Bırakın kendinizi sinesine halkımın!
Yorgunların uzuvlarını lütf ile
Cebrail bir misk bulutunda korusun
Şairin gönlü hoş olsun,
Bermutat hoş ve hoşsohbet olsun,
Öyle ki kayalıkları yarıp,
Tüm zamanların kahramanlarıyla
Cennet'in derinliklerinde adımlasın,
Güzelin, mütemadiyen yeni
Ve her tarafa yayıldığı o yerde
Hazlar içinde dolaşsın, bundan
Sonsuz kalabalık mutlu olsun.
Evet, hatta bu küçük sadık köpek
Efendisine refakat etsin oraya dek