Gök Girsin Kızıl Çıksın

Yaşar Onay

Gök Girsin Kızıl Çıksın Posts

You can find Gök Girsin Kızıl Çıksın books, Gök Girsin Kızıl Çıksın quotes and quotes, Gök Girsin Kızıl Çıksın authors, Gök Girsin Kızıl Çıksın reviews and reviews on 1000Kitap.
Albay, kükremeye devam ediyor..
Şimdiye kadar gündüz saatlerinde gerçekleştirdiğiniz göstermelik, küçük çaplı operasyonlarla çözüme ulaşmanız mümkün değildir. Zaten büyük çaplı saldırıların, gece düzenlendiğini de değerlendirecek olursak, hainlerin ellerini kollarını sallayarak yanımıza kadar gelmeleri ve saldırıyı gerçekleştirdikten sonra da geldikleri gibi çekip gitmelerini anlamak zor değil!!!! Üstelik istihbaratımız, güçlü de değil! Halktan bilgi alamadığınızı söylüyorsunuz...halk neden size doğru bilgi versin? Siz kışlanıza çekildikten sonra onları kim koruyacak? Halk, size güvenmiyor...
Seninle aynı düşünüyoruz Albayım...Değişim, şart!..
Salondaki hava, bir anda buz gibi olmuştu. Orhan Albay delen bakışlarıyla gözlerini, teker teker hepsinin üzerinde dolaştırdı ve sonra adeta kükrercesine: -Bakın size, 'beyler' diye hitap ediyorum. Bir subaya hele Komando subayına kışlasında, üzerinde üniforması varken 'Bey' denilmesi bence, çok büyük bir hakarettir. Fakat görüyorum ki sizler; 'Komutan' olmaktan çok 'Bey' olmuşsunuz. Sizler sürekli savunma düzeninde kalırsanız, düşman sürekli olarak saldırır ve her saldırısında da canımızı yakar..
Reklam
Köyde dolaşırken, küçük şirin bir köylü çocuğu görmüş ve ona çikolata vermek istemişti. Çocuk; çikolatanın tadını biliyor, seviyor ama alamıyordu. Kürşat, çocuğa gülümseyerek 'al hadi!' diyerek çikolatayı uzattı. Çocuk simsiyah gözleriyle önce Kürşat'a sonra da çevresine uzun uzun bakarak kimsenin olmadığını anladıktan sonra hızla çikolatayı aldı ve cebine sokarak oradan uzaklaştı. Kürşat o zaman bölge halkının, devlete güvenini kaybettiğini anlamıştı.
1990'lı yıllar...
Kürşat Yüzbaşı buraya geleli, yaklaşık bir ay olmuştu ama hiçbir şekilde hainlerle sıcak temas içine girmemişti. Koskoca tugay ve bağlı birlikleri, bulundukları yerlerde savunma düzeninde bekliyorlardı. Zaman zaman terörist gruplarının görüldüğü haberi geliyor ancak onların nerede olduklarını bir türlü bulamıyorlardı. Üstelik gelen bilgilerin de çoğu doğru ya da güvenilir değildi. Sanki görünmeyen bir el dağları, onlara kapatırken hainlere açıyordu. Onlar; her yerdelerdi, üstelik öyle taktik ve usüller uyguluyorlardı ki, ne yapacakları kestirilemiyordu.
Yüzbaşı Kürşat.... Tarih ögretmeni olan bir ailenin, üç oğlundan ortancası...üçü de subay.... Kürşat; 'Mavi Bere'yi takmak için haftalar süren zorlu eğitimi başarıyla tamamlamış, diğer komandolarla birlikte Eğirdir'deki Dağ Komando Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanlığı'nın simgesi olarak gösterilen, yamaçlarında: Güçlüyüz, Cesuruz, Hazırız! yazan, 1749 rakımlı Sivri Tepe'ye tırmanmış ve orada dalgalanan Türk Bayrağı altında komando andı içerek mavi beresini takmıştı.
Bu Albay'ı, kim bu kadar kızdırdı???
Orhan Albay: 'Buranın adı, nedir?' Kamil Albay: 'Dağ ve Komando Tugayı Karargah binası, komutanım!!' Orhan Albay: 'Bir daha söyler misiniz, Kamil Albayım!' 'Dağ ve Komando Tugayı Karargah.....' Orhan Albay, Kamil Albay'ın yanındaki genç bir kurmay yüzbaşıya: 'Neymiş Yüzbaşım?' 'Dağ ve Komando Tugayı....' 'Siz söyleyin Üsteğmenim, neresiymiş burası?' 'Dağ ve Komando Tugayı, Komutanım!' 'Evet, doğru bildinizzzzz...Burası, Hakkari Dağ ve Komanda Tugayı'dır. Peki, sizler kimsiniz?'
Reklam
Emperyalizm; her zaman ulusal kimliğin karşısında olmuş, gerçekte aynı soydan gelen insanların bile kendilerini farklı algılamalarını sağlamıştı. Bu; bilinen ancak uygulamaya konulduğu her ülkede de başarılı sonuç vermiş emperyal bir stratejiydi.
Bilinir ki; tarihte hiçbir Türk Devleti, dışarıdan gelen işgalci bir güç tarafından yıkılmamıştır. Yıkılış hep, içten olmuştur.
47 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.