Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gökyüzü Durağı

Umut Güner

Gökyüzü Durağı Sözleri ve Alıntıları

Gökyüzü Durağı sözleri ve alıntılarını, Gökyüzü Durağı kitap alıntılarını, Gökyüzü Durağı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kitaplarda altını çizdiğimiz cümleler gerçekte üstünü çizemediğimiz insanları anlatır…
Reklam
Nur içinde yatın hayallerim, Biliyorum, cennettesiniz.
Umut dediğin hayal değildir.Kendini tek bir şarta,bir insana,bir işe,bir olaya zincirlemek ise asla değildir. Umut, kurtulma hissidir.Başka bir yol bulmaktır.Umut,yenilemektir kendini.Kendini yeniden tanımaktır.Kalbinin 'sızlamadığı' yerde barınmaktır.Mutlu fotoğrafların içine dalmaktır. Müziği değiştirmektir umut.Seni gülümseten şarkıyı keşfetmektir. Başka kitapları okumaya zaman ayırmaktır.Kaybolduğun sayfalarda,altını çizdiğin sözler olmaktır.Umut ,aynaya baktığında kendini sevmeyi öğrenmektir. En büyük servetin kendini biriktirmek olduğunu kavramaktır.Dizindeki yaralara bakıp nasıl geçtiğini hatırlamaktır.Umut yendiğin acılardır.Unuttuğun ağrılarındır.
"En büyük israf, kendine vermen gereken değeri başka insanlara bölüştürmendir."
Sayfa 76
Kim daha zengin? Parası olan mı, sağlıklı olan mı? Kim daha güçlü? Seksen yaşında sabah koşusu yapan mı? Yirmi yaşında hayattan bıkmış genç mi? Kim daha güzel?
Reklam
''Hikayen yeni başlıyor daha.''
Bırak gitsin. Bırak başka ten, başka ses, başka yüz bulsun kendine. Midesi olmayandan kalp yaratma, kendi nefesini tüketme sızısından vazgeç. Canın sana emanetken , gülüşünün eşsizliği kimse de yokken gözünü bulutlama. Belki sen kimseyi, ‘ onu sevdiğin kadar çok ‘ sevmeyeceksin ama seni, ‘ ondan daha çok seven ‘ olacak. Etrafında ki çiçeği gör, ışığı anla. bırak ALLAH’a. ‘Yaşadık bitti’ diyen ağızdan eş olmaz sana. Hikayen yeni başlıyor daha..
Hayy Kitap
Sevgilim merhaba ben hayatının geri kalanı..
Üstüne dökülmüş bir yağmur taneciği olmak istiyorum. Kokuna sinen rüzgar, saçına takılmış bir kar tanesi.Gülüşüne yanısyan o güneş ben olmalıyım. Şu an gözlerinin daldığı yer. Sen ihtimallerin en güzeli, sen umut kokan. Tüm acıların geride kalacağını anlatan o şarkım.
Sayfa 18
Dinlediğim müzik kutusunda, Feridun Düzağaç çalıyordu... "Kimse kimsenin her şeyi olamazmış. Di'li geçmişten tek yaramsın sen."
Sayfa 34
“Yeniden Bak...”
O olmadan yaşayamam deme! Yaşarsın. Hatta o olmadan, daha çok, daha iyi yaşarsın. Çocuğu ölen anneler nasıl yaşıyorsa, Renkleri göremeyen biri nasıl umut ederek hayatta kalıyorsa, Sen tüm dünyayı gezme şansına sahip iken, bir adım bile yürüyemeyen insan nasıl hayatın içinde var oluyorsa, Doksan yaşında insanlar hâlâ çalışıyor, didiniyorsa, Yıldız Tilbe, sevdiği adamın evli olduğunu öğrenip nasıl kanser oldu ve yine de unuttuysa, öyle yaşarsın. Adım at! Pencereyi aç. Seni kahreden müziği değişir. Gerçekten şartları hiç olmadığı halde mücadele eden insanları hatırla. Aç artık perdeyi! Yeni bir gün, yeni bir sen doğsun. Bugün yeniden yaşamaya başladığın ilk gün olsun.
Reklam
Kadın çok konuşuyor çünkü sen onu hiç dinlemiyorsun. Kadın kıskanıyor çünkü gerekli ilgiyi göstermiyorsun. Kadın sürekli sana yaklaşmaya çalışıyor çünkü yaradılışından sevgiye ve şefkate ihtiyaç duyuyor. Kadın duymak istiyor çünkü ancak gülümser ve konuşursan kalbi yaşıyor. Kadın korkuyor çünkü yanında yaslanacağı bir omuz yok. Ait olmak istiyor sana. Kadın gidiyor çünkü zaten sen onun hayatında yoksun.
Hiçbir şeyden korkmazsan kaybedersin. Kaybetmeyi öğrenmeden kazanamazsın. Sadece para sayarsan, zamanla insan saymazsın. Sınırların olmaz ise boğulur, kimseye izin vermezsen yalnız kalırsın. Özür dilemek, teşekkür etmekle alçalmazsın.
“Dünyanın En Güçlü Anahtarı Sevgidir...”
Sevgi, insanın dağıtabileceği, dilediğince harcayabileceği, hiç düşünmeden aralıksız olarak herkese sunabileceği, tüm yaşamı boyunca tükenmeyecek olan tek duygusudur. Eskimeyen ilk alışkanlığıdır. Dünyada kazanılmış bütün değerlerin arkasında barınan yegâneliktir.
“Sesimi duyan var mı?” Tüm masumların anısına...
Saat 03:02 idi. Eşi görülmemiş büyük bir sarsıntı. Beşik gibi sallanan binalar. Her şeyin 'insanoğlunun' ayağının altından kaymaya başlaması. Denizin kaynayarak kendi kıyısında bulunan, ona ait olmayanları yutuşu. Yükselmeye başlayan çığlıklar. Kâğıtlar gibi büzülen evler, toza karışan katlarca yükseklikte siteler. Koca şehirlerin birbiri ardına devrilmesi. Büyük bir uğultu içinde koşturan binlerce insan. Tonların altına sıkışmış kalmış on binlerce kader. Umutlar, küskünlükler, kavgalar, sevgiler, affetmemişler, son kez sarıldığını bilmeyenler, evine dönenler ve bir daha asla bulunamayanlar... Yalnızca kırk beş saniye sürdü...
Sayfa 63 - 17 Ağustos 1999 depremi...Kitabı okudu
Aşkı tattın mı? Ne yaşanırsa yaşansın yine de beyaz bıraktın mı? Ardında bıraktıklarını, önünde duranla konuşur musun? Saygın var mı geçmişine? Gerçekten dürüst oldun mu kendine?
Sayfa 88 - “İnsanın Markası, Vicdanıdır...”Kitabı okudu
1.199 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.