Toplu Yazılar 3

Gökyüzü Haritası

Melih Cevdet Anday

Gökyüzü Haritası Quotes

You can find Gökyüzü Haritası quotes, Gökyüzü Haritası book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Bana sosyalizm yalnızca ekonomik bir iyileştirme gibi değil, her bakımdan yenileştirilmiş bir yaşam olarak görünür.
Reklam
Çingeneler
Karanlık yağmurlar gibi dağılmışlar Sıcaklarda Ne dua edecek kiliseleri var Ne savaş duyuracak devletleri Başkaları için kılıç yaptılar Kendilerine salt yalnızlık şiirleri söylediler İçlerinden en iyi türkü söyleyeni Seçtiler padişah kendilerine.
Sayfa 227 - Radovan PavloskiKitabı okudu
Devletin düştüğü sıkıntılı durumla kişisel durumumuzun özdeşleştiği, batan devletle birlikte egemen sınıfların yok olup gittiği günler de gelip çatar elbet. İşte tarihin en öğretici, en uyarıcı dönemleri bu dönemlerdir: Kişisel önlemlerimizin, kişisel kurtuluş umutlarımızın yok olup gittiğini görür, şaşkınlıklar içine düşeriz. "Meğer," deriz kendi kendimize, "benim yazgım, toplumun yazgısından ayrı değilmiş. Böylece ne edip de toplumun gidişine daha önce bilinçle karışmadığımıza pişmanlık duyarız. Böyle yapsaydık, tarihin akışı içinde etkin bir rol oynayabilirdik.
Sayfa 427Kitabı okudu
Kadın özgürlüğünün tanınmadığı bir ülkede, zengin bir aileden dünyaya gelip de rahat bir yaşamı teperek kendini yazına, sanata, kültüre adayan ve nice güç koşulları alt edip bütün kültür dünyasının saygısını kazanan Victoria Ocampo, yaşamı ve kişiliği ile şunları tanıtlamaktadır. Gerçek bir ülkünün yolu, ancak çıkarlarımızı yenmekle başlayabilir ve evrensel olana yönelmekle sürdürülebilir, bir insanın kendi toplumuna yararlı olması demek, kendi toplumu içine kapanıp kalması demek değildir; yaratıcı kişi -Saint- John Perse'in Victoria Ocampo için yaptığı benzetme ile içinden geçtiği toprağı sulayan ve sonunda denize, uzak okyanuslara varan bir nehir gibidir.
Sayfa 459Kitabı okudu
Bizde yenilikler ilerlemeler, düzeltmeler hep varlıklı sınıfların ekonomik çıkarları düşünülerek ortaya atılagelmiştir. Şu demokrasimize baksanıza, ülkemize demokrasi sağ kanattan ve sağ için geldi, getirildi. Oysa halk için demek soldan gelmesi gerekirdi. Bence sıkıntılarımızın başlıca kaynağı budur. Egemen sınıflar ve onların temsilcileri, bilinçlenmiş olan halkımızın yönetimi değiştirmeye kalkmasını "anarşi" diye adlandırmak istiyorlar. Evet, ortada bir anarşi var ama bu yukarıdan, yönetimden gelmektedir. Yasaları sadece kendileri için yapmaya alışmış egemen sınıflar, halkın da bu işte sözü olmaya başladığını görünce o yasaları çiğnemekten çekinmiyorlar artık. Böylece de "yasa" yerine "buyruk" geçirilmesi olasılıklarına, olanaklarına isteyerek yol açıyorlar.
Sayfa 224Kitabı okudu
Reklam
Bugün ne görüyoruz? Başbakan Yardımcısı Erbakan, çocuklarımızın önce İmam-Hatip okullarını bitirip sonra mühendis, mimar olacaklarını söylüyor. Toplum ahlakını düzeltecek olanlar, imamlar ve müezzinlerdir ona göre. Diyanet İşleri Başkanı seçimle gelecektir. Gazetelerin başlıklarından şöylece derleyiverdiğim bu haberler, gerçi toplumsal sınıflar ilişkisinin dışında gibi duruyor ilk bakışta, ama siyasal alana çıkmış her girişim gibi onun da sınıfsal bir niteliği olacaktır elbet. Acaba, bilimin öncülüğü doğrultusundan kaydırılmış bir toplum, emekçinin kurmak istediği düzenle bağdaşık olabilir mi? Bir "tarihsel yanılgı" var, ama nerede?
Sporumuzu, bir azınlığın kazanç, ün hırsı olmaktan kurtarıp, gençliğin eğitimi amacına yöneltmeliyiz.
Sayfa 199Kitabı okudu
Yaşadığımız olaylar üzerinde düşündükçe, bunların toplumda zamanla doğuracağı sonuçları kestirmeye çalışmaktan bir an bile geri durmamalıyız. İleriye sürülen sömürü düzenleri, her zaman ekonomi kılığında da göstermez kendini. Manevi kalkınmanın maddi kalkınmadan önce geldiğinin söylenmesi, 19 Mayıs törenlerinde kızlarımızın soyunmalarını ahlak bozukluğu sayma anlayışı, ilk bakışta bize dokunmayan gevezelikler diye görülebilir. Ama bu gibi gevezeliklerle, "Kimsenin toprağını kimseye verecek değiliz," anlayışı arasında sıkı bir bağlılık vardır. Gericiliğin bütün dikkatleri üzerine çeken azıtmasını, ekonomi dışıdır diyerek önemsiz görmek büyük bir yanlıştır. Bugün söz durumunda olan yarın işlem durumuna geçecektir. Tarih sürecinin bilincinde olmamak, yakın geleceğin türlü çaresizliklerine yol açar. Suçu, "gün"e yüklemek değil, paylaşmak gerekir.
Doğru söze..
Dinin dili Arapça olunca, Türk halkı anlamadan, duymadan, düşünmeden tapınmıştır...
Sayfa 114 - EVEREST YAYINLARI
91 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.