"Ona bakmak, bir haritada gördüğüm, sadece rüyalarımda gidebileceğim, hem kaybolduğum hem kesinlikle nerede olduğumu bildiğim bir ülkeye bakmak gibiydi."
Herkese selaaam :) Fantastik kitap sevenler şöyle bir baksın lütfen ! Zira bu kitap hem fantastik hem bilim kurgu. Ayrıca kapak tasarımı ve kenarlar şahane değil miiiii? İtiraf ediyorum; okuduğum süre boyunca kitabı her elime aldığımda hayran hayran bakmış olabilirim.
Nimh bulunduğu toplulukta Tanrı'nın 42.elçisi olduğuna inanılan bir yeryüzü Tanrıçasıdır. Kendinden önceki Tanrıçaların hepsi bir mucize göstermiş ve halkının gözünde daha da kıymetlenmiş Nimh ise Tanrıça olduğu ilan edileli 10 yıl olmasına rağmen herhangi bir mucize gösterememiş ve bir an önce bir mucize olmasını istemektedir. Nimh böyle bir arayış içindeyken North karşısına çıkıyor ama nasıl dersiniz, bir anda göklerden düşüyor. Evet evet yanlış duymadınız :)) Çünkü North göklerdeki Yedi Adaların Prensi. Nimh tamamen büyüye mucizelere inanan bir toplulukta büyümüşken North ise tam tersi bilimin öncelikli olduğu her şeyin bilimle açıklanabildiği bir topluluktan geliyor. Ancak bir şekilde yolları birleşiyor ve bize keyifli bir hikayeyi okumak kalıyor.
Kitapta olaylar Nimh ve North ağzından ayrı ayrı anlatılıyor ve karakterlerin ikisinin de bakış açısını görmek bana göre kitabı daha da güzelleştiriyor.
Severek okuduğum bir kurgu oldu. Fantastik ve bilim kurgu kitaplarını sevenlerin bu kitabı da seveceğini düşünüyorum ️
Sevgiyle ve kitapla kalın