Öğrenmek için can attığınız gerçeklerin, sizin bütün binalarınızı yıkacağını bilseniz yine de öğrenmek ister miydiniz? Ve elinizden kayıp gidenlere sessiz ve suskun bakarken keşke öğrenmeseydim der miydiniz? Sezginin gerçeğe ve gerçeğin yıkımlara dönüştüğü bir zaman dilimini bir kadının iç sesinden dinleyeceksiniz...
Savaş ve diplomasi muhabiri Belis’in, Ankara’da başlayıp Belçika’ya ve “Hamuruna su yerine savaş katılmış” dediği Orta Doğu coğrafyasından Norveç ve pek çok ülkeye uzanan serüven dolu hayatına eşlik eden kocası Râfi ve en yakın evli arkadaşlarından biri olan Meyra’nın tehlikeli yakınlaşmasını anlatıyor “Göldeki Dalga”. Heyecanlı bir mesleğin içinde, dingin bir dünya yaratmayı başarmışken, Belis bir anda kendini tek bir insanın yarattığı yıkımın ortasında buluyor. F.Deniz Erdoğan, bu kez 2014 ve 2015 yıllarının sadece Ankara günlerini değil, bir aşkın, siyasi, tarihi ve felsefi tartışmalarla Belis’in savaşının fotoğrafını konduruyor objektifine…
Yakın ve uzak coğrafyamız, yakın ve uzak tarih, yakın ve uzak duygular… Felsefe, sanat ve doğanın eşliğinde aşk ile renklenen, mizah ve keder ile akan bir serüven.
Yazar F.Deniz Erdoğan edebiyat dünyamıza çok iyi bir roman, harikulade bir eser sunuyor.
Kurgu ile kuramın birbirlerini heyecanla kovaladığı, ritmi hiç düşmeyen Göldeki Dalga’yı bir solukta okuyacaksınız.
