(Okumayanlar için spoiler vermeden anlatıyorum) Merhaba Gölge Kitabın Yorumla Geldim : Hülya Kılıç Yazarın okuduğum ilk kitabı . Kitap akıcı ve sürükleyicidi. Kitabı okuyan anladı . Kitabı 4 günde okudum Yoruma geçmeden biraz konusundan bahsetcem :Dilay, fotoğraf çekmek için gittiği yerde zamanın nasıl geçtiğini anlamaz ve gecenin bir vakti hiç
"Karanlık, aydınlıkla; beyaz siyahla; düşler gerçeklerle ve sevda, nefretle kıran kırana mücadele verecekti. En büyük yarayı dillerinden dökülen sözcükler açacaktı. En derin acıları tek bir bakışla unutacaklardı. Cesaret, korkaklıkla sarmaş dolaş uyuyacak, şehvet, masum bir tenin kokusuyla doyuma ulaşacaktı. Dokunmak yetecekti ızdıraplarını
Aşk bir yüreği mesken edindiyse eğer, o yüreğin korkuyla işi yoktu. O yüreğin tek korkusu kendisiydi. Sahip olduğu tek korkusu sevdasına yetememekti. O yüreğin tek endişesi sevdalısına gidememekti.
Bugün sizleri, Karan ve Dilay ile tanıştıracağım... Onlar aşkın en zor, en saf halini yaşadılar... Ölümlerden dönüp, kayıplarla sınandılar.. Yoktan var olma mücadelesi ve aşk hiç bu kadar güzel anlatılmamıştı Karanlıkta yaşamaya, Gölge olmaya mecbur bırakılan Karan ve hayatını Ay ışığı gibi aydınlatan Dilay... Ben bu iki karakteri çok sevdim, aşkları için verdikleri mücadeleyi okumadım resmen yaşadım
.
İlk defa bir eserde yan karaktere aşık olmuş olabilirim arkadaşlar Engin, Duhan ve onların kalbine davetsiz ansızın gelip yerleşen Alyadua ve Nurperi... Onlar da sevdalarıyla sınanırken çok zor sınavlar verecekler, kalpleri doğru yolu bulurken gözleri sevda yazacak .. Peki bu mangal yürekli delikanlılar ve naif güzeller kurşunlardan, kavgalardan sağ çıkıp aşk diye atan kalplerini kavuşturabilecek mi? Sorularımızın cevabı ve fazlası duygu yüklü eserimizde der ilgililerine şimdiden keyifli okumalar dilerim Kitapla Kalın
"Karanlık, aydınlıkla; beyaz siyahla; düşler gerçeklerle ve sevda, nefretle kıran kırana mücadele verecekti. En büyük yarayı dillerinden dökülen sözcükler açacaktı. En derin acıları tek bir bakışla unutacaklardı. Cesaret, korkaklıkla sarmaş dolaş uyuyacak, şehvet, masum bir tenin kokusuyla doyuma ulaşacaktı. Dokunmak yetecekti ızdıraplarını dindirebilmek için. Teselli, aldıkları nefeslerin birbirilerine karışımında gizlenecek ve bu onlara yetecekti. Ay Işığı Gölge'yi aydınlatacak, Gölge ise Ay Işığı'nın kollarında huzuru bulacaktı."