“sizin arzunuzca kadın nasıl olmalıdır?" diye soracak olursanız, alacağınız cevapların saçmalığından şaşırır kalırsınız. çünkü batımızda bir avrupa var ki din, adet, ahlak, sanat, siyaset vesaire hiçbir şeyin bünyesinde örtülü bir sır bırakmak istemiyor. doğumuzda öyle değişmez memleketler duruyor ki oralarda her şey karanlık muammalara gömülü. kadının yüzü, nefesini tıkayan sık kıl peçelerle örtülü. biz bu ifratla tefritin orta yerindeyiz. şimdi söyleyiniz, nasıl istiyorsunuz? doğumuza bakıp kadını mumya gibi örtülerle kefenleyelim mi yoksa batımıza dönüp onları taklit ederek, mahrem her neyimiz varsa michelangelo'nun captive heykeli gibi çırılçıplak ortaya dökelim mi?