Şiilik duvarını delemeyen Birinci Selim’in torunları böyle tecrübelere girişmediler ve kuvvetlerini boş yere Hıristiyan Avrupa’da tükettiler. Temel çürük olduğundan, kurdukları saltanat binası da Avrupa’da geçici oldu.
Şimdi ben de kendimi kırılmış, iki parçaya ayrılmış bir kitabe sayıyorum ki bir parçam Gönül’dür. İkimizi birleştirmeden, alın yazımızdan bir mana çıkarmak mümkün olamaz.
Matmazel, sizin mefkûrenize göre insanların ebediyen birbirleriyle hoş geçinmeleri devrini daha çok zaman idrak edemeyeceğim. İnsanların kalbinde hırs ve menfaat fikri mevcut oldukça harp tehlikesi de baki kalacaktır.
Hem artık insanlık biraz da sevilmek, okşanmak, gülmek, kısacası yaşamak istiyor. Yiğitlik, kahramanlık adına yapılan manasız vahşetlere bu asırda olsun, bu umumi harpten sonra olsun bir son veriniz.
Çinlilerin davetlerini kabul ettik. Bu davetler bize emeksiz birçok altın, birçok gümüş, ipekli kumaşlar kazandırdı. Bu davetler pek tatlı, bu kumaşlar pek yumuşaktı. Bu tatlı davetlere kapılarak, ey Türk milleti! İçinizden pek çoğu mahvoldu, gitti.