"bir kış günü, çok sevdiğimiz jimnastik öğretmenimizle gölde balık tutmaya gitmiştik.
nasıl olduysa, adamcağızın ayağı kaydı. buzların arasından, boğazına dek sulara gömüldü. ısı sıfırın altında kırk derece vardı. öğrenciler kıyıya üşüşmüş, bekleşiyorduk. o ısıdaki suya düşen birinin önünde iki seçenek vardır, "sibirya ikilemi" deriz biz buna.
1- suda kalırsa, donarak ölmesi otuz, kırk saniye sürer,
2- çıkarsa hemen o anda düşüp ölür.
hocamız başını kaldırıp, belleğimden hiç silinmeyen bir bakışla bizi süzdü, son bir çabayla kendisini dışarı çekti ve oracığa yığılıp kaldı. önemli olan, ölümün gelmesini beklemeyerek o son çabayı gösterebilmesiydi."