Yine noktasız bir kitap. Bu aralar tamamen rastlantısal, nokta kullanılmamış kitaplar okuyorum. Burada da 24 bölüm var her bir bölüm bir cümle gibi düşünülebilir. Fakat “nokta” gerçekten insana soluk aldıran bir şeymiş, bu kitapta bunu anladım, nefes nefese kaldım okurken, sanki frenim patlamış gibi. Bıraktığın an başa dönmen gerekiyor
Konu çok ilginç. Bir psikiyatr kendisini terkedip giden ve gittiği yerde öldürülen karısının filmini yapması ve olayı aydınlatması için, kendisinden F. olarak bahsedilen bir belgeselciyle anlaşıyor. F. Ekibiyle Ortadoğu çöllerine gidiyor ve olaylar başlıyor.
Saptamalar düşündürücü. Yazar sürekli gözlemlendiğimiz ve bilerek ya da bilmeyerek başkalarını gözlemlediğimiz dünyada aslında gözlemlenmenin bizler için bir ihtiyaç mı yoksa rahatsız edici bir duygu mu olduğunu irdeliyor. Dikkat sorunu olanlara, çabuk sıkılanlara, derinleri sevmeyenlere önermem.
İsviçreli oyun ve roman yazarı Dürrenmatt çok farklı bir dünyaymış gerçekten. “Yunalı bir kız aranıyor” da çok eğlendirmişti beni. Kitapların baskıları olmadığından sahafları araştırmak gerekiyor. Çevirisi çok iyi. Mustafa Tüzel’e teşekkürler.