Charles Dickens’ın yazdığı bir eserin kötü olması elbette mümkün değil, güzeldi de sanırım. “Sanırım,” diyorum; çünkü çeviri o kadar kötüydü, redaksiyonda bile düzeltmeye öyle gerek duyulmamıştı ve belli ki denetleme zahmetinde de bulunulmamıştı ki akıl yürüterek ilerlemem gerekti. Aklımın yetmediklerine kapı açması için okumaya başlamıştım halbuki. Bir gün İş Bankası Yayınevi de yayınlarsa tekrar okuyacağım. Herkese de öyle yapmasını tavsiye ederim.