Gulyabani
Hüseyin Rahmi GürpınarGulyabani Reviews
You can find Gulyabani reviews, Gulyabani book reviews, Gulyabani ratings on 1000Kitap.
Naçizane fikrim
Yazıldığı dönemi ile birlikte düşünüldüğünde harika bir kitap. Yer yer kendimi tutamayıp kahkahalara boğulduğunu oldu. Muhsine’nin tavırları yaşadıklarını abartarak anlatması çok hoşuma gitti. Ayrıca yakın zamanda YouTube’de Tarih Obası kanalında Ceren Sungur da sesli kitap olarak okudu Gulyabani’yi. Oradan da dinlemenizi tavsiye ederim.
Gulyabani
Kitabın dili sade ve akıcı. Ayrıca çok kısa bir sürede okunuyor. Kendini eğitememiş ve geliştirememiş bir halkın cin,peri gibi doğaüstü güçlerle yaşadığı olayları mizah ile ele alıyor ve hatta bir nebze de dalga geçiyor :) Okurken kendinizi büyükannelerinizin yanında gibi hissedebilirsiniz. Benim sevdiğim ve iyi ki okudum dediğim bir kitap oldu.
Hüseyin Rahmi GÜRPINAR İstanbul’da 1864 yılında doğdu. Babası sarayda görevli Mehmet Sait Paşa’dır. Daha üç yaşında iken annesini kaybeden Hüseyin Rahmi; Yakubağa Mektebi, Mahmudiye Rüştiyesi (ortaokul) ve İdadi’yi (lise) bitirdikten sonra 1878’de Mülkiye’ye (üniversite) kaydoldu. Ağır bir rahatsızlık geçirmesi sonucu okulu bitiremeden ikinci sınıftan ayrıldı. Kısa süreli memurluk hayatından sonra, yazarlık yaparak hayatını idame ettirmeye başladı. 1887’de Tercüman-ı Hakikat Gazetesi’nde yazmaya başlayan yazar; daha sonra İkdam ve Sabah gazetelerinde yazar ve çevirmen olarak çalıştı. II. Meşrutiyet döneminde kısa sürelerle Boşboğaz ve Güllabi dergisini, Millet Gazetesi’ni çıkardı ise de başarılı olamadı. İkdam, Söz, Zaman, Vakit, Son Posta, Milliyet ve Cumhuriyet gazetelerinde yazarlık yaptı. 1912 yılında; hayatının büyük bölümünü geçireceği Heybeliada’ya taşındı. 1936-1943 yılları arasında Kütahya milletvekili olarak TBMM’de bulundu.
1944 yılında Heybeliada’da öldü.
Hüseyin Rahmi GÜRPINAR; eserlerinde, toplumsal ve ekonomik karşıtlıkları, kadın erkek ilişkilerini işlemiş; İstanbul halkının yaşam biçimini yansıtmıştır. Hikaye ve romanlarında halk dilini kullanmış, eleştirilerini de mizahi bir üslupla dillendirmiştir. Çok sayıda eser bırakmış, okunan, sevilen bir edebiyatçı olmuştur.
ESER HAKKINDA
Gulyabani, Hüseyin Rahmi GÜRPINAR tarafından yazılan ve 1913 yılında basılan, yazarın karşı olduğu peri, gulyabanî gibi bâtıl inançlarla saf ve namuslu insanların nasıl kandırıldığını anlatan ve bilimsel düşünceyi savunan bir kitaptır.
Kimsesiz ve parasız kalan Muhsine Hanım, bir konağa hizmetçi olarak girer. Ancak konakta garip ve esrarlı bir hava vardır. Çeşmifelek Kalfa ile Ruşen Kadın konakta cinler, periler olduğunu iddia edince Muhsine Hanım oradan ayrılmak ister. Fakat bu imkânsızdır çünkü Ruşen Kadın, Muhsine’nin artık onlara karıştığını, ne yaparsa yapsın kurtulamayacağını söyler. Bu işin peşini bırakmayan Muhsine Hanım, Gulyabani efsanesinde hiç ummadığı bir gerçekle karşılaşır. Hüseyin Rahmi Gürpınar, Gulyabani’de çok iyi bildiği eski anlayış tarzını, doğaüstü inanışlar üzerinden verip olayların ne kadar akıldan yoksun ve batıl inançlarla yorumlandığını göstererek onlarla alay etmekte ve onları değersizleştirmektedir. Eskinin batıl inançlarının karşısına, modernist değerleri koymaktadır.
Şaheser
Kitabın ön yazısındaki mahalleleli kadınların ecinni bir Roman isteği üzerine Gürpınar'ın eseri tam bir şaheser.
Süt kardeşler filmi kitabı pekiştirip okunması, hayal edilmesini sağlıyor. Herkese iyi okumalar.
Hüseyin Rahmi Gürpınar(1864-1944)
Spoiler içerebilir.
Hüseyin Rahmi 1864’te İstanbul’da doğmuştur.
Annesini çok küçük yaşta kaybetmiş, babasının başka bir kadınla evlenmesi üzerine büyükannesiyle birlikte yaşamaya başlamıştır.Çocukluğunu ve gençliğini büyükannesi ve dadılarla birlikte bir konakta geçirdiğinden kitaplarında kadınlar hep ön plandadır.Romanlarında konuşmalara mahalle ağzını da katmış , atasözlerine oldukça yer vermiştir.Toplumun kronik sorunlarına ironi katarak yaklaşmıştır. Yaptığı ironilerle bulunduğu dönemin sorunlarına atıfta bulunmuştur. Okutan, öğreten, bol bol eğlendiren yazarımızdır. 12 yaşında müsveddeler oluşturan Hüseyin Rahmi 80 yaşına kadar yazmaya devam etmiştir. Ölmeden önceki son isteği kedilerimin karnını iyi doyurun olmuştur. Hiç evlenmemiştir; hatta” eğer evlenmiş olsaydım kırkbeş romanımın üçünü dahi yazamazdım” diye konuşması kayıtlara geçmiştir.
GULYABANİ
Roman konakta işlenmektedir. Konaktakiler hiç dışarı çıkmayan, soylenene körü körüne inanan, araştırmayan iki kalfa ve bir hanımdan oluşur. İnanmaya dünden hazır olan hanıma ve kalfalara; perileri , cinleri, gulyabanileri alet ederek onları kandırmaya çalışan , mirasa konmak isteyen hanımın bizzati akrabalarıdır. Kendi çıkarları için konaktakilere akılalmaz düzenekler kurmuşlardır . Kurdukları oyunla uzun bir süre hane halkını korkutmayı başarmışlardır.
Kitap dönemin cincilerine, falcılarına bolca atıfta bulunuyor. İnsanoğlu her söylenene koşulsuz kanmamalı.
Hak ile batılı ayırt edebilmeli.