Nostalji bence gerekli bir şeydir. Başardığımız, hatta başaramadığımız şeylerle huzur bulmamızın bir yoludur. Aynı zamanda, nostalji, o masalsı, toz pembe zamanlara geri dönme dürtüsüyle hareketlerimize yön verirse (özellikle de hayatı başarısızlıkla dolu bir kişide), o zaman içi boş bir şeydir, hüsrandan ve daha büyük bir başarısızlık hissinden başka birşey getirmez.
Daha da kötüsü, nostalji evrimin önüne engeller dizerse, o zaman gerçekten de kısıtlayıcı bir şeye dönüşür.
Derim ki dünyadaki herkesi eşit kılmak isteyen toplum mühendislerinden sakının. Fırsat eşit olmalıdır, eşit olmak zorundadır ama başarı kişiye özel kalmalıdır.
Drizzt omuzlarını silkti. On-Kasaba halkının çoğu hala ondan çekinse bile, drow içinde güçlü bir sadakat duygusu barındırıyordu ve intihar niteliğinde olsa bile, yurt olarak seçtiği yere sırtını dönebileceğinden emin değildi.
“Sen sıradan bir drow elfi değilsin,” diye açıkladı Alustriel. “Sen Drizzt Do’Urden’sin. Kaderinde bütün Diyarlarda duyulmak yazan bir isim bu. Fakat şu an için, kuzeydeki hükümdarlar için hızla görünür olmaya başlamış bir drowsun ve en azından ilk bakışta, halkını reddettiğini anlayamazlar.”
Yolların asıl sınavı budur. Birçok gezgin vardır ki orklardan daha çok firtinalara mağlup olur. Çünkü yolculuklarında başladıkları zaman tehlikeleri hesaba katmazlar