Bazı kitaplar vardır ki zihnimizin ve kalbimizin kapılarını onlara açma gereği duymayız. Çünkü bu kapıları onlar kendiliğinden, küçük bir dokunuşla açarlar ve hayatımız boyuncada hep orada kalırlar. Kur'an işte bu kitaplardan biri, belki de o kitapların en etkilisi.
... Bu yönüyle bakıldığında hayat, varlık alemi, insanlık dünyası, içinde yaşadığımız şeyler gerçekten bir aynalar topluluğu, aynalar koridoru. Hayat aslında muhteşem bir nurlanma süreci ve karşılıklı aynalar yansıması.
Maden, kötü ruhlarla dolu bir kuyu gibiydi. Öğretmeni öyle demiyordu ama insanlar ağlıyordu, çünkü maden sonsuza dek giden kötü niyetli bir kara kuyuydu. İçindeki insanları birer fare gibi kapana kısıyor ve dışarı püskürtüyordu. İstemiyordu yabancıları, kendi yurdunda bir başına yaşamak istiyordu.
Fakat "Kömüre ihtiyacımız var." diyordu öğretmen, "Kömür ülkenin kalkınmasını sağlar. Isınırız. Fabrikalar var, kömürle çalışır..." Ama yutuyordu ve geri püskürtüyordu bir yanardağ gibi, insanları cansız hâlde geri veriyordu..
Bugün pencerenin kenarında oturdum ve sokaktan geçen insanlara baktım. Bu yaşama gücünü nereden bulduklarını sordum kendi kendime. İki ihtimal var:Ya hiç düşünmüyorlar ya da niçin yaşadıklarının sırrını tamamıyla çözmüşler. Yürüyenlerin yüzlerini inceledim;kimisi birinci gruba, kimisi ikinci gruba giriyor gibiydi. Ama çoğunluk birinci gruptandı.