Mutlu mesut hayatlarına büyük şehrin hayâlleri ve büyük ümitler katarak Anadolu’dan kopup gelen yedi kişilik bir ailenin, büyük şehrin gecekondu mahallelerinde hayata tutunma gayretini anlatıyor kitabımız. 90’lı yıllarından sonlarında geçen öykünün İstanbul’u kendinden olmayana ve kesesi dolu gelmeyene sancılı bir serap gibidir. Seraba bir kez dalıp da rezil olunca, ailemizin babası Hasan, gururuna yediremeyip köye de geri dönemez. Yola çıkarken kurulan hayaller gitmiş yerini güneş görmez günler almıştır.