Bizzat kendine, insanın ölmek için yaratıldığını, ölüm talimi yapacak bir çırak olmak zorunda olduğunu söylemedin mi?.. Ve belli bir yaştan sonra, kendini ona hazırlamayacak mıydın? Bu yaş çoktan gelip geçti. Peki sen talimini tamamladın mı?..
Sayfa 66 - cümle yayınları, birinci baskı, 2015Kitabı okudu
Yaşamak istedim. Öylesine koştum ki hayatın ardından, fakat her defasında <zaman> benden kaçıp kurtulmanın bir yolunu buldu; yine koştum, ne geride kaldım ne geçebildim, bununla beraber yine de onu yakalayamadım; hep atbaşı, yanyana gibiydik.
Sayfa 31 - cümle yayınları, birinci baskı, 2015Kitabı okudu
Kraliçe konuşuyor: Beni sevdiğin için birlikte yaşlanmaya da razısın demek ki. Gençlikte de yaşlılıkta da birlikte olacağız anlaşıldığına göre. Seninle yaşamak hoşuma gidiyor. Fakat ne yazık ki, benden çok kendini seviyorsun. Beni sevdiğin falan yok. Bense, sadece seninle yaşamak istiyorum. Üstelik, benimle yaşayıp benimle ölmeye de söz vermiştin. Sendeki aşk yeterli olmadığından sözünde duracak gücün de yok, cesaretin de. Verdiğin sözden dönüp kaderinden kurtulmak istiyorsun sen.
Sayfa 63 - cümle yayınları, birinci baskı, 2015Kitabı okudu
Arkamızda bütün bir geçmiş, önümüzde de gelecek. Geçmiş görülebiliyorsa da, gelecek karanlık. Dikkate değer nokta şu ki, sırtımızda gözlerimiz olmadığı halde bunun böyle olması.
Sayfa 110 - cümle yayınları, birinci baskı, 2015Kitabı okudu
Sokrat'ın ölümü, onun ölümsüzlük iddiasından daha inandırıcı. Ölümsüzlük iddiaları eriyip hemen unutuluyor, fakat ölümü yok mu, işte o hafızama kazınıyor: Bütün insanlar ölümlüdür, Sokrat da bir insandır, öyleyse o da ölümlüdür.
Sayfa 37 - cümle yayınları, birinci baskı, 2015Kitabı okudu