Günümüz İnsanına Fususu'l-Hikem
Muhyiddin İbn ArabiGünümüz İnsanına Fususu'l-Hikem Posts
You can find Günümüz İnsanına Fususu'l-Hikem books, Günümüz İnsanına Fususu'l-Hikem quotes and quotes, Günümüz İnsanına Fususu'l-Hikem authors, Günümüz İnsanına Fususu'l-Hikem reviews and reviews on 1000Kitap.Âlem görünür, ama ruh yani ona can veren görünmez. Çünkü Allah kendisini tabiattaki cisimlerin dış görünüşleriyle perde perde örtmüştür. Bu duruma göre âlem, "lâtîf" ile "kesîf" (görünmeyen ve görünen) arasındadır ve âlem de bizzat kendisiyle Hakk' tan perdelidir.
Bilmemiz gerekir ki Hakk, kendisini "açık ve gizli/ Zahir ve Bâtın" diye nitelendirdi. Bu nedenle gizli yönümüzle bâtını, görünen yönümüzle zâhiri anlayalım diye âlemi de "görünür ve görünmez" olarak yarattı.
Hakk, kendisi ile ilgili bilgi edinebilmemiz için bizi yine yaratmış olduğu varlıklara yöneltti ve bakıp düşünmemizi istedi ve ayetlerini/gerçeklerini bize, yine bizimle gösterdi.
Her ne kadar yaratılmışın varlığı gerekli olsa da onun gerekliliği kendisinden kaynaklanmaz. Buna göre, sonradan yaratılanın varlığı, zâtından kaynaklanan zorunlu yaratılışının dışında, kendisine ait isim ve sıfatları Yaratanın isim ve sıfatlarıyla aynı olur.
Umûr- ı Külliye; hayat, ilim, irade, akıl, düşünce ve ruh gibi melekelerdir. Bunlar akılda var olan bütünlük kavramlarıdır. Bu gibi kavramların var olduklarını akıl kabul eder; ancak dışarda gözle görülür, elle tutulur bir vücudları yoktur ve bölünmez bütünlerdir. Onlar bâtın/içseldir.
Bâtın olmaları, kendilerini dışardaki somut varlıklardan ayrı kılmalarını gerektirmez; tersine, varlık olan her şeye hükmeder ve etkide bulunurlar.
Allah'ın emir ve isteği; âlem aynasının sırlanmasıydı. Böyle olunca, insan yani Adem, Allah'ın görüntüsünü yansıtan aynanın sırrı/cilası gibi oldu.