Doğrusu, yanlışıyla insanı salt insan diye alanlar; insana daha insanca bakanlar! Bu yuvarlak sözlerle nereye varacağını sanıyorsun? Söylemesi de mutlu ediyor beni, düşlemesi de. Kimsenin umrunda değil o kadar incesi. Kanlı, acımasız bir kavga var; bu yarın da sürüp gidecek böyle. O insanca dünyaya, hiç de insanca olmayan yollardan geçerek varacaksın. Yol tıkanırsa? Yeni yollar açılır. Biz de onun peşindeyiz!
Orda da tatsızlık çıkarırsın sen! Tatsızlık varsa görmezden gelemem.
Niye insanız? Çirkinliklerle mutlu olamadığım için mutluyum! Gene salt mutluluk düşü! Çirkinlikler içinde mutluluk yaratabildiğin için insansın! Mutsuzluk hep olacak. Evet, olacak. İyiler için mi, kötüler için mi; sorun o. Sınırını kim çizecek iyi ile kötünün? İyi sanılan kötüler çizerse? Niye karamsar olayım; bir gün iyiler çizecek o sınırı!
İşimiz iyilere kaldıysa!
Sorun sende; insanlarda değil. Yarıp içine bakmak istiyorsun insanların! İçinde ne olduğunu, kendi bile bilmez.
Bilir bilmesine de, "hasır altı" eder! Bilinçaltı diyorsun! Bilinçaltında ne olduğunu kim biliyor ki? Senin bilinçaltında neler var, biliyor musun?