Kur’ân-ı Kerîm, kurallarına riayet ederek güzel eda ve sada ile okunan bir kitaptır. Bu konudaki ayet ve hadisler ve Peygamber Efendimizin uygulamaları bunu açıkça göstermektedir.
Kur’ân tilâveti insanı ötelere götürmeli, insanın gönlünde yankı bulmalıdır. Ruhu okşamayan, gönül tellerimize dokunmayan, dinleyenlerin duygu ve düşüncelerinde, söz ve davranışlarında beklenen değişimi gerçekleştiremeyen bir tilâvet şekli, başarılı bir okuyuş olamaz. Güzel bir eda ve sada ile yapılan bir tilâvet, ilâhî bir nağme gibidir. Tilâvetteki bilgi, sanat ve derinlik, gönüllerimizi titreten bir tilâvet, dinleyenlere büyük haz verecektir.
Kur’ân-ı Kerim ulaştığı her kulağı derinden etkileme gücüne sahiptir. Çünkü o Allah’ın sözüdür ve sözlerin en güzelidir.
Bir topluluk huzurunda sesli olarak yapılan okumada esas gaye, okuyucunun olduğu kadar, dinleyenlerin de okunandan etkilenmesi, maddi duygulardan sıyrılarak manevi duygulara yönelmesini sağlamaktır.
Kur’ân tilâveti, dinleyenleri okunanı anlamaya, düşünmeye, emredileni yapmaya, nehyedilenden sakınmaya sevkedecek şekilde yapılmalıdır.
